Dünyayı değiştiren bir yolculuk oldu bu Hicret, yada Medine ye göç. | Open Subtitles | تلك كانت رحلة غيرت العالم رحلة الهجرة إلى المدينة |
Dünyayı değiştiren müzik tek kişinin eseri değildir. | Open Subtitles | لزم الكثير من الناس لصنع موسيقى غيرت العالم |
Einstein 26 yaşlarındayken Dünyayı değiştiren dört makale yazdı. | Open Subtitles | كتب (أينشتاين) أربع ورقات غيرت العالم بعمر 26 سنة |
Dünyayı değiştiren fikir ve teknolojilerin uzun bir listesi var: halk müzeleri, kauçuk, olasılık teorisi, sigorta işi ve dahası. | TED | هنالك قائمة طويلة للتكنولوجيا والأفكار التي غيّرت العالم التي خرجت من لعب: المتاحف الشعبية، المطاط، نظرية الإحتمالات، أعمال التأمين و المزيد غيرها. |
Gerçektende "Dünyayı değiştiren yumruk" varmış | Open Subtitles | إنّه حقيقي "اللكمة الّتي غيّرت العالم." |
Bu yılkı TED Konferansı'nın ruhunda bizce bu güçlü, Dünyayı değiştiren bir buluş. | TED | وفقاً لروح هذا العام لمؤتمر تيد، نعتقد أنه فعّال، إختراع سيغيّر العالم. |
Bu Dünyayı değiştiren bir buluş. | TED | هذا إختراع سيغيّر العالم. |
Dünyayı değiştiren pusula. | Open Subtitles | "البوصلة التي غيّرت العالم" |