| Ama sen de bunun son derece kolay olduğunu kabul et çünkü Dürüst bir adamı aldatamazsın. | Open Subtitles | الان اعترف انه كان سهلا للغاية لانه لا يمكنك خداع رجل صادق |
| Seçilmiş olsun ya da olmasın, Dürüst bir adamı dolandırmamalısın. | Open Subtitles | مسؤول مُنتخب أمْ لا، لا يُمكنك خداع رجل صادق. |
| Kimse alın teriyle para kazanan, Dürüst bir adamı önemsemez. | Open Subtitles | لا أحد يُقدّر مُحاولة رجل صادق لكسب عيشه. |
| Dürüst bir adamı kandıramazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تغش رجل نزيه |
| Dürüst bir adamı kandırabilirsin. | Open Subtitles | - خداع رجل نزيه |
| Önümüzde o büyük Beyaz Saray'a Dürüst bir adamı oturtma fırsatı var. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أن هذه فرصتنا لنوصل رجلاً شريفاً إلى البيت الأبيض. |
| Dürüst bir adamı ipin ucunda görmek! | Open Subtitles | إننا نحب رؤية رجلاً شريفاً يتأرجح من حبل |
| Dürüst bir adamı neden kovuyorsun? | Open Subtitles | لماذا تطرد رجل صادق ؟ |
| Yani Dürüst bir adamı alıp yok ettin ve vekilin neredeyse Jonathan Kent'i mahvetti. | Open Subtitles | أخذت رجلاً شريفاً ودمرته وبالمصادفة كدت تدمر جونثان كينت |