"dürtüler" - Translation from Turkish to Arabic

    • دوافع
        
    • الرغبات
        
    • الحوافز
        
    • الشهوات
        
    • الدوافع
        
    • تطغى على الرغبة
        
    Elbette bazen kontrol etmeyi tercih etmediğimiz dürtüler vardır... Open Subtitles بالطبع , أحياناً يكون لدينا . . دوافع نفضل ألا نتحكم بها
    Büyük bir şirketin mirasçısının babasının imparatorluğunu dağıtmasını sağlamalıyız. Çeşitli politik dürtüler, anti-monopolist yaklaşımlar vesaire söz konusu. Open Subtitles أترى، لديك دوافع سياسية مختلفة ومشاعر مضادة للتلاعب بها لتوضع في الاعتبار
    Öğretmenimin üstesinden gelmeme yardım ettiği bazı dürtülerim var, ciddi dürtüler. Open Subtitles لديّ دوافع هامّة التي.. تساعدني بها معلمتي
    Kompülsif yani zoraki olan ve bilinçli olarak direnemediğimiz rahatsız dürtüler. TED بمعنى، السلوكيات التي هي قسرية إجبارية عن طريق الرغبات غير المريحة لا تستطيعون مقاومتها بوعي.
    Peki bu iğrenç arzular karşı konulamaz dürtüler nereden geliyor? Open Subtitles و من أين أتت؟ تلك الشهوات، تلك الرغبات الخارجة عن نطاق السيطرة خاصّتنا؟
    Cinsel dürtüler falan, bir sürü pis şey sordu. Open Subtitles بشأن الحوافز الجنسية وكل تلك الأشياء القذرة
    Ne kadar uğraşsam da bu dürtüler beni kalın iplerle tutmuş gibi oynatıyor. Open Subtitles بغض النظر عن صعوبة هذا وأنا أحاول فكما تعلم، هذه الشهوات مثل حبال ضخمة تسحبني
    İlkel duyusal zevkler için söylenecek söz yoktur. Bizi bu zamana ait yapan dürtüler -- geçmiş veya gelecek için ihtiyaç duyulmaz. TED المسرات الحسية الأولية التي تقول الاشياء التي لانجد الكلمات لها الدوافع التي تجعلنا حاضرين لاحاجة لماضي أو لمستقبل
    Beraber büyüyen kardeşlerde bu seksüel dürtüler psikolojik baskılar ve sosyal tabular ile bastırılır. Open Subtitles لكنّ الطبعة النفسيّة ، و المحرّمات الإجتماعيّة تطغى على الرغبة الجنسيّة . حينما يربى الأشقاء معاً
    Göz ardı edilmesi imkansız olan güçlü dürtüler. Open Subtitles إنها دوافع قويه يستحيل تجاهلها.
    İyi dürtüler herkeste yok. Open Subtitles ليس كل واحد لديه دوافع حسنة
    Kontrol etmekte zorlandıkları dürtüler. Open Subtitles دوافع قد يصعب التحكم بها.
    Hizmetkârlar bölmeden önce demekte olduğum gibi oyunculukta bencillik yoktur, benmerkezci dürtüler yoktur, kibir yoktur, ego yoktur, gösteriş yoktur, kendini aşırı büyük görmekten doğan tehlikeler yoktur. Open Subtitles كما كنت أقول، قبل أن يقاطعني الخدم... لا يوجد "أنا" في التمثيل... لا دوافع أنانية ولا غطرسة،
    dürtüler nasıldır bilirsiniz. Open Subtitles أعني، أنت أعلم بماهية الأمر.. تلك الرغبات الملحة.
    Baş ağrıları, dürtüler... Open Subtitles الصداع، الرغبات
    Bunu gördüğünüz için üzgünüm ama nasıldır bilirsiniz erkeksi dürtüler harekete geçince bir şeyler öldürmek istersiniz. Open Subtitles لكنك تعرف كيف هو عندما تحصل على تلك الحوافز الرجولية و فقط يجب أن تقتل شيئاً ، تصلح الأشياء , تطبخ في الخارج
    Bilirsiniz,erkeksi dürtüler harekete geçtiğinde yalnızca birşeyler öldürmek istersiniz birşeyler onarmak, dışarıda yemek pişirmek- Open Subtitles لكنك تعرف كيف هو عندما تحصل على تلك الحوافز الرجولية و فقط يجب أن تقتل شيئاً ، تصلح الأشياء , تطبخ في الخارج
    dürtüler gitsin diye... Open Subtitles ...هذه الشهوات تنزع
    dürtüler öylece kaybolmuyor. Bu... Open Subtitles الشهوات لا تزول ...إنها
    Pekâlâ öyleyse. Bir dürtü var. Başka dürtüler de olabilir. Open Subtitles حسنا جدا, هذا أحد الدوافع, وقد يكون هناك المزيد
    Beraber büyüyen kardeşlerde bu seksüel dürtüler psikolojik baskılar ve sosyal tabular ile bastırılır. Open Subtitles لكنّ الطبعة النفسيّة ، و المحرّمات الإجتماعيّة تطغى على الرغبة الجنسيّة . حينما يربى الأشقاء معاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more