Çok büyük bir hata yaptım. Ve düzeltebilmek için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لقد ارتكبت خطأ هائلاً ولا يمكنني فعل شيء لإصلاحه |
~ Eğrilmen gerek düzeltebilmek için. ~ | Open Subtitles | يجب أن نعمل بطرق ملتوية لإصلاحه |
Bunu düzeltebilmek için bir ameliyat daha olmalısınız. Bu kadar mı? | Open Subtitles | {\pos(194,215)}وعليكَ إجراءُ جراحةٍ أخرى لإصلاحه |
Şirketin işlerini düzeltebilmek için her Allahın günü oraya gidiyorum... | Open Subtitles | أنا هناك كل يوم أحاول بقدر استطاعتي لإرجاع هذه الشركه لوضعها الطبيعي |
Şirketin işlerini düzeltebilmek için her Allahın günü oraya gidiyorum... | Open Subtitles | أنا هناك كل يوم أحاول بقدر استطاعتي لإرجاع هذه الشركه لوضعها الطبيعي |