"düzeltici" - Translation from Turkish to Arabic

    • تصحيح
        
    • التجديدية
        
    • تصحيحية
        
    • الحديدة الصلبه
        
    • التصحيحية
        
    Belki de bu kadar uzun ömürlü olması... hata düzeltici kodlar sayesindedir, Open Subtitles و رُبما أنَّ الفضل في اسستمراره لهذه المدة يعود لشفرات تصحيح الخطأ
    İnsan vücudundaki... hata düzeltici kodlar bizi güçlü ve sağlıklı kılar. Open Subtitles في الجسم البشري, تُمكننا شفرات تصحيح الخطأ على البقاء اصحاء و أقوياء
    Ve belki sizlerinki de dâhil olmak üzere pek çok bölge okulu bir alternatif olarak düzeltici adalete yöneliyor. TED والعديد من مقاطاعات المدارس. على الأغلب بعض مقاطعاتكم. يتجهون للعدالة التجديدية كبديل.
    Dünyanın ilk düzeltici adalet merkezini tek başıma inşa edecektim. TED سأقوم ببناء أول مركز للعدالة التجديدية في العالم بنفسي.
    Biz, düzeltici yüz ameliyatı olan hastaların fotograflarına karşı ergenlik çağındakilerin tavırlarını inceledik. TED لقد درسنا مواقف المراهقين لاستجابتهم لصور المرضى الذين خضعوا لجراحات وجهه تصحيحية.
    - Evet işte düzeltici. - Kes. Open Subtitles ـ أجل يا سيّدي، أنه "الحديدة الصلبه" ـ أخرس
    Aslında, düzeltici gözlük için global ihtiyacın yaklaşık nüfusun yarısı olduğunu gösteren bir deneyi şu anda gösterdim. TED لكن في الحقيقة، أنا أزعم أننا قمنا بتجربة هنا والآن، التي تظهر لنا أن الاحتياج العالمي للنظارات التصحيحية هو حوالي نصف السكان في أي مكان.
    Genetik hata düzeltici kodlar... bir organizmanın ömrü boyunca... hücrelerin doğru biçimde çoğalmasını sağlar. Open Subtitles تضمن شفرات تصحيح الأخطاء الجينية أنَّ الخلايا تنسخُ نفسها بدقةٍ .خلال فترة حياة الكائن
    Hata düzeltici kodlar olmadan... hayatta kalma işlemi bozulmaya uğrayacaktır. Open Subtitles من دون شفرات تصحيح الخطأ .يتدهور سريعاً في نضالٍ من أجل النجاة
    Hata düzeltici kodlarla donatılmış... olanlar da eninde sonunda bozulacaktır. Open Subtitles و الآن المقاتل المجهَّز بشفرات تصحيح الخطأ .سيتدهور في الأخير أيضاً
    Yine de hata düzeltici kodlarda canlılığını... daha uzun süre sürdürecektir. Open Subtitles إلا أنَّ شفرات تصحيح الخطأ تعمل على الحفاظ على العنفوان لوقتٍ أطول بكثير
    Hata düzeltici kodlar her bir biti doldurur. Open Subtitles تُملئ شفرات تصحيح الخطأ البِتات الساقطة
    Jim hata düzeltici kodları... atom altı parçacıklarla ilgili denklemleri... düzeltmeye çalışırken bulduğunu düşünüyor. Open Subtitles يعتقد (جيم) أنَّ شفرات تصحيح الخطأ .التي اكتشفها تعمل بنفس الطريقة للحفاظ على ثبات التفاعلات دون الذرية
    "Bu tasarım düzeltici bir adaletin mümkün olabileceği bir yere dair umut veriyor." TED هذا التصميم هو لمكان يفي بوعود العدالة التجديدية.
    Üç şeye baktık: barış merkezleri, düzeltici adalet ve ekonomi merkezleri ve hareketli köyler. TED لقد نظرنا إلى ثلاث أشياء: مراكز صنع السلام، مراكز العدالة التجديدية والاقتصاد التجديدي والقُرى المنبثقة.
    Erken veriler, düzeltici adaletin empati oluşturduğunu, bunun da tekrar şiddet eylemine başvurmayı % 75 oranında azalttığını, aşırı şiddete maruz kalanlarda PTSD (travma sonrası stres bozukluğu) ile TED البيانات المبكرة أظهرت أن العدالة التجديدية تبني التعاطف، وذلك يقلل العنف بنسبة تصل إلى 75 بالمئة، الذي يهدأ من اضطراب ما بعد الصدمة لمعظم الناجين من العنف الشديد.
    mücadeleyi kolaylaştırdığını ve tüm bu nedenlerden dolayı, bazı savcılar, hakimler ve bölge savcılarının davaları mahkeme dışında düzeltici adalete yönlendirdiklerini görüyoruz. Böylece bazı suçlular sisteme bir daha hiç girmiyorlar. TED ولهذه الاسباب، نحن نرى النواب العامين والقضاة ومحامي الولايات يبدأون في تحويل القضايا خارج المحكمة وإلى العدالة التجديدية بحيث أن لا يمس بعض الأشخاص النظام بتاتاً.
    düzeltici adalette uzman bir kişiye ulaştım ve mahkum olmuş kadınlarla erkekleri de dâhil ederek düzeltici adalet ve tasarımın birleştiği ülkenin ilk düzeltici adalet alanlarını dizayn ettik. TED وعدتُ مع خبراء العدالة التجديدية، وبدأنا في تصميم أول استديو في البلاد مع المساجين من الرجال والسيدات في نقطة التقاطع بين العدالة التجديدية والتصميم.
    Ama kemik greftine dair bir kanıt yok bu da bu zavallı adamın hiçbir düzeltici ameliyat geçirmediğini gösterir. Open Subtitles فقط أنا لا أرى أي دليل على ترقيع العظام و الذي يعنيه أن الفتى المسكين لم يخضع لأي جراحة تصحيحية
    Birden fazla düzeltici ameliyatı gösteriyor. Open Subtitles -تشير إلى جراحات تصحيحية متعددة
    Hayır ya siktigim düzeltici Işte Open Subtitles كلا، انها مثل الحديدة الصلبه
    Lazeri kafatasınızda delik açmak için kullanmak çılgın gelebilir biliyorum, ama 2017 yılına dönersek insanlar düzeltici ameliyatlarda cerrahların lazerle gözlerini delmesine izin veriyordu. Yani zaten bu noktadayken pek de önemli bir adım değil. TED وأنا أعلم أنه ربما من الجنون أن تحفر ثقوباً في جمجمتك باستخدام الليزر، ولكن وبالرجوع لعام 2017، لم يكن الناس لديهم أي مشكلة مع جراحين يقومون بإطلاق الليزر في أعينهم للجراحة التصحيحية. لذا فعندما نكون هناك، فتلك ليست الخطوة الكبيرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more