"düzeltmemiz" - Translation from Turkish to Arabic

• إصلاح
• نصلح
• اصلاح
• نعالج

Evet, neyse, yine de bunu düzeltmemiz gerektiğini düşünüyorum.
لكنني ما زلت أعتقد أنه علينا إصلاح الأمور

Yapma Alan. Bunu düzeltmemiz için bir şans ver.
من فضلك ، آلان ، اعطينا فرصة من أجل إصلاح ذلك.

Provaya geri dönüyorum. Evet, bunu düzeltmemiz lazım.
أنا سوف أرجع إلى الفرقه نعم, سوف نصلح هذا الأمر

Bunu düzeltmemiz gerek. Tamam mı? Bunun düzeltilemeyeceğiniz söylediğini sanıyordum?
ـ يجب علينا أن نصلح هذا ، حسناً ـ حسبت انكِ قلت أنه غير قابل للإصلاح

Bu hataları nasıl düzeltmemiz gerektiği konusunda bazı fikirlerimiz var.
ولدينا بعض الافكار عن كيفية اصلاح هذه الاخطاء

Dün geceki olayı düzeltmemiz lazım.
ومن ثمّ فعلينا أن نعالج أحداث الليلة الماضية.

O zaman bunu düzeltmemiz lazım.
حسناً، إذن يجدر بنا إصلاح ذلك.

Bunu düzeltmemiz gerek.
علينا إصلاح الأمر

Bunu düzeltmemiz gerekiyor.
علينا إصلاح هذا.

Sadece bunu düzeltmemiz gerekiyor.
علينا فقط إصلاح هذا فهمت؟

Yine de bunu düzeltmemiz gerek.
مازال علينا إصلاح الأمر.

Bunu düzeltmemiz gerek.
حسنًا، علينا إصلاح هذا

- Bunu düzeltmemiz gerek. - Videoda izleyebiliriz.
ـ بمقدورنا أن نشاهد الفيديو ـ يجب علينا أن نصلح هذا

Beni her yerde arayacaklar. Bunu düzeltmemiz gerekiyor.
سوف نصلح كل هذا نحن نعرف كيف هي الخيانة

Amerika arabalarından sıkıldı... ve bizim bunu düzeltmemiz için bir tanıtıma ihtiyazcımız var.
أمريكا ضجرت من سياراتها , و نحن يجب أن نصلح ذلك .

Bu temelin bir kısmını düzeltmemiz gerekti, şirketi ayağa kaldırmamız, iki büyük işe son verme döneminden geçmemiz, çünkü yaptığımız şey için aşırı büyüdük ve tüm enerjimizi bu konsept için odakladık, halka açık sohbete hizmet etmek.
لذا كان علينا أن نصلح جزءًا من المؤسسة، قلبنا الشركة رأسًا على عقب، ومررنا بمرحلتين جنونيتين من تسريح العمال، فقط لأن عددنا كان أكبر من احتياجاتنا، وركزنا كل طاقتنا حول هذا المفهوم المتعلق بخدمة الحوار الاجتماعي.

Tamam, bunu düzeltmemiz gerekiyor.
حسناً ، يجب أن نصلح هذا الأمر

Bu durumu düzeltmemiz gerek.
يجب أن نصلح الوضع

O iyileştikten sonra oluşan yırtılmanı hızlıca düzeltmemiz mümkün olucak.
لقد استطعنا اصلاح الجرح بشكل سريع, بعد ماظهرت.

düzeltmemiz gerekiyor.
علينا اصلاح ذلك

Diseksiyonu derhâl düzeltmemiz gerekiyor.
يجب أن نعالج التسلخ فورا.

Bunu düzeltmemiz gerek!
يجب ان نعالج الامر