İşleri düzeltmeye çalışıyordu ve bu sırada sizi üzmemeye. | Open Subtitles | كان يحاول تصحيح الامور واختار ذلك دون ان يجرحك |
Birkaç gece önce yeğeni üzerinde yarattığını düşündüğü kötü izlenimi düzeltmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كان يحاول تصحيح الأمر حيال الإنطباع الذي تركه في مخيلة ابن أخيه قبل عدة ليال |
Ortiz'e göre Bardot bir şeyleri düzeltmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | أورتيز " قال بأنه " كان يحاول تصحيح شيء |
Ailemizi düzeltmeye çalışıyordu. Tamamen ayıktı. | Open Subtitles | كان يحاول إصلاح عائلتنا - كان مقلعاً تماماً عن المشروب - |
Logan karısıyla arasını düzeltmeye çalışıyordu bana da hikayemi destekler misin diye sormuştu ben de destekledim. | Open Subtitles | (لوجن)، كان يحاول إصلاح علاقته مع زوجته وطلب منّي دعم قصته |