Güç düzeylerini acilen ayarlamalıyız. | Open Subtitles | برنامجى لايمكنه التعويض يجب أن نعدل مستويات الطاقه بسرعه شديده |
Şey, sudaki radyoaktif düzeylerini ölçmek bizim düzenlememiz altında değil. | Open Subtitles | حسنا، انها لم تكن التعليمات أننختبر مستويات النشاط الإشعاعي في المياه |
Sanırım onun propofol düzeylerini ayarlamamız gerekebilir. | Open Subtitles | أعتقد ربما نحتاج تعديل مستويات البروبوفول |
Araç kiti şirketlere su tüketim düzeylerini ölçmeyi öğretiyordu ve bu düzeyleri nasıl aşağı çekecekleriyle ilgili ipuçları içeriyordu. | TED | علّمت حزمة الأدوات الشركات بطريقة عملية كيفية قياس مستويات استهلاك المياه الحالية وتكوّنت من نصائح لمساعدتهم على تقليل هذه المستويات. |
Diğerleri diye birşey yok. Bütün hücre düzeylerini kontrol ettim. | Open Subtitles | لايوجد أخرون لقد فحصت كل مستويات الحجز |
Küresel yönetimin bir hayranıymış gibi görünüyorsun, fakat, politik kurumların yozlaşma düzeylerini değerlendiren Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nde dünya haritasına baktığında, iyi kurumlara sahip olanları temsil eden birkaç sarı haricinde büyük bir kırmızı renk denizi görüyoruz. | TED | لذا يبدو أنك أحد المعجبين بالحكم العالمي، ولكن عندما تنظر لخريطة العالم من خلال الشفافية الدولية، والتي تصنف مستويات الفساد في المؤسسات السياسية انها بحر من اللون الأحمر مع القليل من اللون الأصفر هنا وهناك لأولائك الذين لديهم مؤسساتٍ جيدة. |
Hans bir sunum yaptı, o sunumda farklı ülkeler için farklı renklerde bir eksende gelir düzeylerini diğerinde bebek ölümlerini ve bunların zaman içindeki değişimini gösterdi. | TED | قدّم هانس محاضرته التي عرض فيها، للعديد من البلدان، بألوان مختلفة متعددة -- مستويات الدخل على محور واحد وعرض وفيات الرُضّع، وأظهر هذه الأشياء تتحرك عبر الزمن. |
Ethan, kanındaki tiroid düzeylerini kontrol et. | Open Subtitles | (إيثان)، هل أجرى المختبر فحص مستويات الغدة الدرقية في دمها. |