Kimse olayın sizin açınızdan nasıl geliştiğini söylemeniz dışında başka bir şey beklemiyor. | Open Subtitles | لا أحد يريد منك أن تقول أي شيء سوى افادتك عما حدث |
Kimse olayın sizin açınızdan nasıl geliştiğini söylemeniz dışında başka bir şey beklemiyor. | Open Subtitles | لا أحد يريد منك أن تقول أي شيء سوى افادتك عما حدث |
- Ben onu ikna edene kadar saklanmak dışında başka bir şey yapmana gerek yoktu. | Open Subtitles | ما كان عليك فعل شيء سوى الاختباء حتى أقوم بإقناعه |
O da bana kendi kocasıyla olan evliliğinin fikir evliliği dışında başka bir şey olmadığından bahsetti. | Open Subtitles | و أخبرني بأن زواجها من زوجها* *لم يكن سوى أنهم منسجمين كلاهما |
O da bana kendi kocasıyla olan evliliğinin fikir evliliği dışında başka bir şey olmadığından bahsetti. | Open Subtitles | و أخبرني بأن زواجها من زوجها* *لم يكن سوى أنهم منسجمين كلاهما |
Ayrıca görüşme ücreti olan 5 dolar dışında başka bir şey ödemeyeceksiniz. | Open Subtitles | و لست مسؤولا عن أيّ شيء سوى خمسة دولارات من أجل الحديث مع المُسْتَقْبِل |
Şu anın dışında başka bir şey yok dostum. | Open Subtitles | لا شيء سوى الآن, يا صاح. ما الذي فعلته؟ |
Şu anda Forman'ın sivilcesi dışında başka bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير في أي شيء سوى هدا الشيء على جبهة (فورمان) |