| Bunun dışında her şey organize ve deneyimli birini gösteriyor. | Open Subtitles | كل شيء عدا هذا يشير إلى معتدي منظّم معتدي ذا خبرة |
| Tuvaletler dışında her şey var, ha? | Open Subtitles | كل شيء عدا المراحيض، أليس كذلك؟ |
| Çanta dışında her şey var. | Open Subtitles | كل شيء عدا الحقيبة |
| Önceden olan "normal" düşüncesini kabul edebilirim -- normal güzeldir ve bu oldukça dar "normal" algısının dışında her şey kötüdür. | TED | إما أن أتقبل الفكرة القائمة على أن الطبيعي هو الجيّد، وأن أي شيء عدا ذلك النطاق الضيق لتعريف الجيد يعتبر سيئاً. |
| Başlangıçta kolay bir sayı gibi görünen bir şey.... ...sonunda kolaylık dışında her şey olabilir. | Open Subtitles | ما يبدو كأمر بسيط في البداية قد ينتهي ليكون أي شيء عدا البسيط |
| Annesinin memelerini emdiğinden beri ona disiplin dışında her şey verilmiş. | Open Subtitles | منذ أن كان هذا الفتى يرضع لقد حصل على كل شئ ماعدا التربية |
| Bayan Kelly, spor malzemesi dışında her şey geldi. | Open Subtitles | الآنسة كيلي معي هنا كل شيء عدا ... - عدا الملابس الرياضية - وجدتها |
| Silah dışında her şey vardı. | Open Subtitles | كل شيء عدا الاسلحة |
| Aile değerleri dışında her şey. | Open Subtitles | كل شيء عدا القيم الأسرية |
| Bay breeze dışında her şey olabilir. | Open Subtitles | - شمبانيا؟ - أي شيء عدا الفودكا بالأناناس - حسناً |
| - Elbette. İngilizce dışında her şey olur. | Open Subtitles | -طبعاً، أي شيء عدا الإنكليزية |
| - Bunun dışında her şey! | Open Subtitles | أي شيء عدا هذا |
| Oh, düzeltiyorum. Yağmur dışında her şey. | Open Subtitles | تصحيح ، كل شئ ماعدا المطر |