Chelsea, bu yerden dışarı çıkınca, sana şimdiye dek gelmiş en güzel gün doğumunun sözünü veriyorum. | Open Subtitles | تشيلسي, عندما نخرج من هذا المكان, أوعدكِ بشروق الشمس الأكثر جمالاً أبداً |
Hapiste olduğumuz için şanslıyız. dışarı çıkınca Leo'nun ne yapacağını biliyorsun. | Open Subtitles | من حسن حظنا أننا في السجن، تعرف ماذا قد يفعل بنا "ليو" عندما نخرج |
Senle yapacak bir bokumuz yok! dışarı çıkınca paramı ver ve uzaklaş. | Open Subtitles | عندما أخرج من هنا ، أعطني نقودي وابتعد عني |
"dışarı çıkınca, o tabancayı bulup, babama geri vereceğim | Open Subtitles | عندما أخرج سأجد ذلك المسدس وأعيده إلى أبي |
İstersen dışarı çıkınca bunu bir düşün de nehre bir bak. | Open Subtitles | فكر في هذا عندما تخرج من هنا و تلقي نظرة الى الأسفل |
Bu dışarı çıkınca ilk, ikinci ve üçüncü yaptığım şeydi. | Open Subtitles | لقد كان أول وثاني وثالث شيئاً قمت به حالما خرجت للسطح |
dışarı çıkınca buluşuruz. | Open Subtitles | سنلتقي حالما نخرج من هنا |
Dinle dostum, bu gece dışarı çıkınca bana söz ver... | Open Subtitles | إسمع,عندما نخرج الليلة أريدك أن تعدني |
Öyleyse yarın dışarı çıkınca söylersin. | Open Subtitles | أخبرني بذلك غداً عندما نخرج |
Hayır, Ashley hala içeride. Bak, dışarı çıkınca seni arayacağım. | Open Subtitles | لا، (آشلي) لا تزال بالداخل اسمع، سأهاتفك عندما نخرج |
Baldwin, dışarı çıkınca bizi koru. | Open Subtitles | (بالدوين)قم بتغطيتنا عندما نخرج |
dışarı çıkınca sigara içeceğim. Çok teşekkürler. | Open Subtitles | سأدخن عندما أخرج من هنا شكراً لك |
Hava almak için dışarı çıkınca grevcileri görüyorum. | Open Subtitles | عندما أخرج للهواء، أرى المضربين. |
Beni federallere ispiyonladı. dışarı çıkınca onu geberteceğim. | Open Subtitles | بلغ الفدراليين عني سأقتله عندما أخرج |
dışarı çıkınca havan yerine gelir. Amaç da bu zaten. | Open Subtitles | سيكون مزاجك عندما تخرج هذه الفائدة من الخروج |
dışarı çıkınca onu alacak olanıın ilk durak o olduğunu söyledi.. | Open Subtitles | ؟ قالت أنها ستكون أول مكان تذهب اليه عندما تخرج |
Bir uçaktan dışarı çıkınca neredeyse çıplaksınızdır. | TED | عندما تخرج من طائرة تكون شبه عاري. |
Nancy'ye dışarı çıkınca yapacaklarının listesini sordum. | Open Subtitles | أجل سألت " نانسي " ماذا كان على قائمة جيبها حالما خرجت |
dışarı çıkınca söyleyeceğim. | Open Subtitles | -سأخبرك حالما نخرج |