Onu dışarı çıkarmak için 100 bin euro mu ödeyeceğiz? | Open Subtitles | ? يريد ان ادفع 100,000 يرور لإخراجه |
Dediğine göre, onu dışarı çıkarmak için bu parayı ödeyecekmişiz. | Open Subtitles | يقول, انه يريدني ان ادفع النقود لإخراجه |
Ve belki... bu açıkkapıların O'nu dışarı çıkarmak için yeterli olduğuna inanma noktasına gelmişti. | Open Subtitles | ولربما هو... اعتقد أن هذه المنافذ كانت كافية لإخراجه. |
Onu öldürmek için başka birine de para verip halledebilirlerdi ama Lockwood'u dışarı çıkarmak için tek yol buydu. | Open Subtitles | في السجن العام لقتل (مكاليستر)، ولكن لابدّ أنّه كان (لوكوود) لإنّهم إضطرّوا لإخراجه |