Pencereden bir dışarı bak. Altımızdaki bitki örtüsünde bir yanlışlık var. | Open Subtitles | انظر من نافذتك، ثمة مشكلة ما تتعلق بشكل الطبيعة الأرضية |
Pencereden dışarı bak ve bana ne gördüğünü söyle. | Open Subtitles | انظر من النافذة وأخبرني ماذا ترى |
dışarı bak. Ne görüyorsun? | Open Subtitles | أنظر هناك , ماذا تري؟ |
Ayağa kalk. dışarı bak. | Open Subtitles | قف و انظر إلى الخارج |
Ah! Camdan dışarı bak. Lanet olası bir Hollywood yazısı görüyor musun? | Open Subtitles | انظر خارج النافذة أترى لافتة "هوليوود" بالخارج؟ |
dışarı bak. Batıya. Görürsün. | Open Subtitles | انظر للخارج الى الغرب لا يمكنك ان تفوته |
Orada olmadıklarına eminmisin? Pencereden dışarı bak. | Open Subtitles | هل انتي متاكده انهم لم يصلوا بعد انظري من خلال النافذه |
Şimdi pencerenden dışarı bak Başkan. | Open Subtitles | أنظر من خلال النافذة ايها العمدة |
Pencerenden dışarı bak. | Open Subtitles | أنظري خارج نافذتك. |
Pencereden dışarı bak, yan binanın çatısı. | Open Subtitles | انظر من النافذة إلى السطح المجاور |
Şu pencereden dışarı bak. | Open Subtitles | انظر من تلك النافذة |
Milhouse! Milhouse, uyan. Çabuk, pencereden dışarı bak. | Open Subtitles | ملهاوس) استيقظ ، انظر من النافذة) - (مستحيل (بارت - |
-Pencereden dışarı bak. | Open Subtitles | كيف حالكم؟ - انظر من النافذة - |
dışarı bak! | Open Subtitles | ، أنظر هناك |
dışarı bak. | Open Subtitles | أنظر هناك |
dışarı bak! | Open Subtitles | انظر إلى الخارج! |
dışarı bak. | Open Subtitles | انظر خارج النافذة |
dışarı bak. | Open Subtitles | انظر للخارج |
Anne, bu çok can sıkıcı. En azından pencereden dışarı bak. | Open Subtitles | آهٍ يا أمي, هذا محبطٌ جداً على الأقل انظري من خلال النافذة |
Camdan dışarı bak | Open Subtitles | أنظر من النافذة |
Şey yazıyordu, "kapıdan dışarı bak." | Open Subtitles | قال فيها "أنظري خارج بابك" |
NOt: "dışarı bak" | Open Subtitles | ملحوظة: انظر بالخارج" |