| dışarıdaki insanlar sürekli bir boşluk arıyor. | Open Subtitles | الناس بالخارج يبحثون دومًا عن زاوية ولوج. |
| dışarıdaki insanlar sürekli bir boşluk arıyor. | Open Subtitles | الناس بالخارج يبحثون دومًا عن زاوية ولوج. |
| dışarıdaki insanlar bizi transplant donör olarak kullanıyor. | Open Subtitles | أولئك الناس بالخارج يستخدمونا كمانحين أعضاء بشرية |
| Yoksa dışarıdaki insanlar kaldırıma senin için de çiçek ve mum koyarlar. | Open Subtitles | او سياتي هؤلاء الناس ويضعون الزهور والشمو ع في الشارع من اجلك. |
| Yoksa dışarıdaki insanlar kaldırıma senin için de çiçek ve mum koyarlar. | Open Subtitles | او سياتي هؤلاء الناس ويضعون الزهور والشمو ع في الشارع من اجلك. |
| dışarıdaki insanlar kendi başlarının çaresine bakmalılar. Tıpkı bizim gibi. | Open Subtitles | على الناس الذين بالخارج العناية بأنفسهم مثلنا. |
| dışarıdaki insanlar köpeğe benzer, Mary. | Open Subtitles | الناس الذين بالخارج مثل الكلاب، (ماري). |
| dışarıdaki insanlar bizi burada yedek malzeme olarak tutuyor. | Open Subtitles | أولئك الناس بالخارج يستخدمونا كمانحين أعضاء بشرية |
| dışarıdaki insanlar, benim kilisemin üyeleri. | Open Subtitles | هؤلاء الناس بالخارج أعضاء بكنيستي. |
| Ya dışarıdaki insanlar? | Open Subtitles | ماذا عن الناس بالخارج ؟ |
| Ya dışarıdaki insanlar? | Open Subtitles | ماذا عن الناس بالخارج ؟ |
| dışarıdaki insanlar kaçıyor. | Open Subtitles | الناس بالخارج هربوا. |