"dışavurum" - Translation from Turkish to Arabic

• الإبانة
• إبانة

Ve daha önce ortaya koyduğun gibi dışavurum epey kötü bir hâl alabilir. İnan bana, ondan çok daha kötüsünü gördüm.
وكما رأيتِ، قد تخرج الإبانة عن السيطرة صدّقيني، رأيتُ لها عاقبة أسوأ بكثير

İşin aslı dışavurum kullanarak oğlumuzu geri getirmeye çalıştı ve büyüye yenik düşüp öldü.
حاولت إعادة ولدنا بالإبانة لكن الإبانة غلبتها، فماتت

12 kişilik her katliam, toprağı güç ile işaretler, ve sen bu güce dışavurum sayesinde ulaşırsın.
كلّ مذبحة من 12 فردًا توسّم الأرض بقوّة ويمكنك استخدام الإبانة لسحب تلك القوّة ثلاث؟

Tamamen değil. Perde sadece dışavurum üçgeni içerisinde kalktı.
ليس على نحوٍ كامل، فلقد أُسقط داخل محيط مثلث الإبانة فقط

Bana, hayaletlerle dolu bir dışavurum üçgeninin tam ortasında mezun olabiliriz mi diyorsun?
أتقصدي أنّنا سنتخرّج في مركز مثلث إبانة يعجّ بالأشباح؟

- Bunu yapabilirsin. dışavurum senin iradenin şekil almış hâlidir.
بوسعك فعلها فإنّ الإبانة هي تجسيد إرادتك

Senin dışavurum üçgenini tamamlamak için hayatları feda edildiğinden hepsinin saldırmak için bir nedeni var.
كلّهم يتوقون للانتقام لأنّ حيواتهم أُزهقت لإقامة مثلث الإبانة خاصّتك

dışavurum yazılı bir büyü gerektirmez.
الإبانة لا تتطلّب تعويذة مكتوبة

dışavurum bu değil.
الإبانة ليست سحرًا أسودًا

Bonnie, dinle. Sana tedaviye ulaşabilmen için dışavurum öğrettim.
(بوني)، علمتكِ الإبانة حتّى تتمكّني من الولوج إلى الترياق

dışavurum üçgeni olarak biliniyor. Bunu Silas için tamamlamalıyım.
يُدعى مثلث الإبانة يتعيّن أن أكمله لـ (سايلس)

Bu dışavurum üçgeni. - Bonnie büyüyü yapıyor olmalı.
هذا هو مثلث الإبانة حتمًا (بوني) تُجري التعويذة

Ona dışavurum deriz biz.
ندعوه بـ "الإبانة"

Buna dışavurum diyor.
إنّه يدعوه "الإبانة"

Buna dışavurum deniyor. Shane tüm bunları sana itiraf mı etti?
هذا يسمّى الإبانة هل (شين) اعترف بذلك؟

Bu dışavurum üçgeni.
-إنّه مثلث الإبانة

dışavurum üçgeniyle bir bağ kuruyorum.
-أتواصل مع مثلث الإبانة

- dışavurum da var.
-لديّ الإبانة

Bu kara büyü değil, dışavurum. Ve buna ihtiyacım var!
هذا ليس سحرًا أسودًا بل "إبانة"، وإنّي بحاجة إليه