"dağıtımı" - Translation from Turkish to Arabic

    • التوزيع
        
    • بتوزيع
        
    • لتوزيع
        
    • توزيع
        
    • موزع
        
    • ويوزعون
        
    • والتوزيع
        
    • التوصيل بأنه
        
    • بالتوزيع
        
    Bunu olayı kapatıp dağıtımı tekrar kabul edilebilir seviyelere getirmeliyiz. Open Subtitles نحن بحاجة لقفل هذه أسفل والحصول التوزيع إلى مستويات مقبولة.
    Bunu arz ve dağıtımı kontrol ederek yapıyor. TED و يفعلون هذا عن طريق التحكم في العرض و التوزيع.
    Müziğin tekrar dağıtımı mı? Open Subtitles اقصد باعاده التوزيع ان تاخذ اغنيه من الحان اي شخص
    14:00- bandoya kek dağıtımı. Open Subtitles فى الساعة 2 ستقومين بتوزيع الكوب كيك على الفرق الموسيقية
    Suçları arasında, saldırı, taksirle adam öldürme ve kokain dağıtımı var. Open Subtitles سوابقه الجنائيّة تشمل الإعتداء، ومُحاولة القتل غير العمد، والتآمر لتوزيع كوكايين.
    Sanırım buna dünya tarihindeki en büyük yanlış kaynak dağıtımı demek de doğrudur. TED أعتقد أنه من المناسب أن نسميها أعظم سوء توزيع الموارد في تاريخ العالم.
    Ek iş olarak gazete dağıtımı yapmadıysanız tabii. Open Subtitles إلا إن كنت تعمل موزع جرائد كعمل ثانوي
    Sende bir kez bina yönetimi çalışanlara ücretsiz kraker dağıtımı yapıyor. Open Subtitles مرة في السنة, يجلبون في عربة صغيرة ويوزعون المعجنات المجانية
    - Ne? Temsilcilerle bir toplantım var. Dış dağıtımı konuşacağız. Open Subtitles عندي مقابلة مع بعض الوكلاء نحن نناقش التوزيع الخارجي
    Yani, dağıtımı durdurun böylece altın satamazlar. Open Subtitles لنقل، إيقاف التوزيع حتى لا يستطيعون بيع الذهب.
    dağıtımı gönüllüler yapacak ve kimsenin eve aç dönmemesini sağlayacak. Open Subtitles وسيشرف المتطوعون على التوزيع وسيحرصون على ألا يجوع أحد
    Defterlerde bir filmin prodüksiyonu, dağıtımı ve pazarlaması için... yaklaşık 500 bin dolarlık bütçe ayrıldığı belirtilmiş. Open Subtitles وعلى الكتب ايضاً ، الميزانية كانت على الإنتاج ، التوزيع ، التسويق
    Telefondayım Ev dağıtımı. Open Subtitles انا على الهاتف مع دار التوزيع الأن
    Hastalık Kontrol Merkezi, Federal Acil Yönetim Birimi ve Kızıl Haç arasındaki dağıtımı koordine ediyorum. Open Subtitles نحن نعمل عليه، أنسق التوزيع بين مركز مكافحة الأوبئة، وكالة الطوارئ الفدرالية والصليب الأحمر انظر، أعرف أنك تتعامل مع الكثيرين
    dağıtımı siz yapmak ister misiniz? Open Subtitles أتريدين ان تعملين بتوزيع الحليب ؟
    Sana Kuzey Kaliforniya'daki tüm hapishanelerde sınırsız uyuşturucu dağıtımı sağlayacağım. Open Subtitles أزودك بتوزيع بضاعة لا محدود لكل سجن في " كاليفورنيا " الشمالية
    Spekülasyonlara göre sebep uyuşturucu dağıtımı. Open Subtitles التكهن بأن الأمر يتعلق بتوزيع المخدرات,
    Süt dağıtımı için bir elemana ihtiyacınız olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت بأنك كنت تبحثين عن شخص ما لتوزيع الحليب
    Hainin yakutları dağıtımı hususunda kralın sadece iki kısıtı var. TED ويضع الملك شرطين فقط على كيفيّة توزيع الياقوت على الصناديق.
    - Süt dağıtımı yapan elemanlarımız az. Open Subtitles و كذلك قال موزع الحليب السابق
    Sende bir kez bina yönetimi çalışanlara ücretsiz kraker dağıtımı yapıyor. Open Subtitles مرة في السنة, يجلبون في عربة صغيرة ويوزعون المعجنات المجانية
    Senle Pope Oakland'daki sınırları ve dağıtımı belirlemeye yardımcı oldunuz. Open Subtitles أنت والبابا يُساعدُ على رَبْط سوية الحدود والتوزيع في أوكلند.
    dağıtımı yapan adam, Jeffrey'nin yer mantarlarını bu sabah adresine teslim ettiğini sonra da kaybolduklarını söylemiş. Open Subtitles أخبرنا عامل التوصيل بأنه وضع الكمأ الذي طلبه (جيفري) بسيارته هذا الصباح وبعدها إختفى الكمأ، إذاً من قام بسرقة الكمأ؟
    Teknoloji dağıtımı mahvediyor internet de artık haberlerin ve yorumların özgün kaynağı durumunda. Open Subtitles التكنلوجيا تتحكم بالتوزيع والإنترنت أضحى مصدرا مجاني وحرّ للأخبار و الأراء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more