Bu geniş kapsamlı iletişim ağından gurur duyuyor olmalı ki dağıtımda da kullandı. | Open Subtitles | انه فخور جدا ببناء هذه الشبكه بعيده المدى والتى كان يستخدمها فى التوزيع |
Şu resimin ortasında, derinlerde dağıtımda veya sipariş düzenleme bölümünde çalışan klasik bir toplama-paketleme işçisi görüyorsunuz | TED | في عمق منتصف هذه الصورة، ترون عمال التعليب النمطيين في منطفة التوزيع أو تلبية الطلبات. |
Talebe bağlı dağıtımda bu kadar büyük programlar yapabilirsiniz. | TED | ومع التوزيع الذي كان يعتمد على الطلب، تستطيع صنع برامج أكبر. |
Washington Kızılderililere yapılan dağıtımda çıkan zorluklar yüzünden bizi taciz ediyor böylece washington'ımali ahlaksızlıkları ve pislikleriyle ulusun dikkati dağılıyor. | Open Subtitles | واشنطون " تتحرش بها على الصعوبات " في التوزيع للهنود وبهذا تضليل الأمة بشكل واسع |
Herkes "Sakın dağıtımda batırma yoksa "o tıngırtı seni bulur ve küçük parçalara ayırır" diyordu. | Open Subtitles | إنهم يخبرون الجميع عنه، حتى لا يفسدوا عمليات التوزيع "هذا وإلا سيقوم بتقطيعك إرباً" |