"da çalışan" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعمل في
        
    • تعمل في
        
    • الذي يعمل
        
    • عملوا في
        
    • بوكالة
        
    Ron Lumbergh'i mi söylüyorsunuz, Initrode'da çalışan genç adam mı? Open Subtitles هل تقصد رون لمبرج، الذي يعمل في لينترود؟ ذلك الشاب؟
    Bu Moskova'da çalışan bir websitesi, bu adamlar enfekte olmuş bilgisayarları satın alıyorlar. TED هذا الموقع يعمل في موسكو حيث يشترون حواسيب مصابة
    1871'de, Güney Afrika'da çalışan Alman Jeolog Karl Mauch, sıradışı bir kompleks ile karşılaştı, terk edilmiş bir taş bina kompleksi. TED في 1871، مشى كارل ماوخ، العالِم الجيولوجي الألماني، الذي يعمل في جنوب أفريقيا، عبر مجمع رائع، مجمع مهجور من المباني الحجرية.
    Elimde kanıt var. Rusya adına CTU'da çalışan biri tarafından kaydedilmiş bir video. Open Subtitles لدي برهان عليه، ملف فيديو تم صنعه بواسطة عميلة روسية تعمل في "الوحدة"
    Rusya adına CTU'da çalışan biri tarafından kaydedilmiş bir video var. Open Subtitles "يوجد ملف فيديو تم صنعه بواسطة عميلة روسية تعمل في "الوحدة""
    Treo'da çalışan insanları tanıyorum. TED انا اعرف الاشخاص الذين عملوا في شركة تريو
    Çoğu kişiye göre Catco Worldwide Media'da çalışan bir muhabirim. Open Subtitles لمعظم الناس، أنا مجرد مراسلة صحفية بوكالة "كاتكو" الإعلامية
    Muhasebe departmanın'da çalışan bir adam var. Adı Eugene Proctor. Open Subtitles يوجد رجل يعمل في قسم المحاسبة اسمه يوجين براكتور
    Stokes'un bir ortağı daha vardı, karnaval'da çalışan biri. Open Subtitles ستوكس كان له شريك آخر، شخص يعمل في الكرنفال
    Şimdiyse Buy More'da çalışan bir aptal olmaya döneceğim. Open Subtitles الأن سأعود لأكون أحمق ما الذي يعمل في الباى مور اتعرف ؟
    Tavşanları isteyen tek kişi Frugal Hoosier'da çalışan biriydi. Open Subtitles الرجل الوحيد الذي أراد الأرانب كان رجلا يعمل في متجر البقالة
    Opera'da çalışan arkadaşını arasana. Open Subtitles لماذا لا تكلم ذلك الصديق الذي يعمل في دار الاوبرا
    Bu dokuz ay boyunca, ülkenin çeşitli yerlerine gittim hapse atılmış yüzlerce insanla ve Afganistan'da çalışan birçok iş adamı ile konuştum. TED خلال الشهور التسعة، تجولت في البلاد و تحدثت إلى المئات من الأشخاص الذين كانوا متحفظين، و تحدثت إلى العديد من الشركات التي كانت تعمل في أفغانستان.
    Senin Buy More'da çalışan bir zavallı olmadığını biliyordum. Open Subtitles لقد علمت انك لست مجر فاشل تعمل في "باي مور"
    Bunun üzerinde çalışırken meslektaşlarımızın işleri üzerinde çalıştığımızı fark ettik, Mexico City'de çalışan mimar Tatiana Bilbao, Şili'de çalışan Pritzker kazananı Alejandro Aravena ve son Pritzker kazananı Hindanstan'da çalışan Balkrishna Doshki. TED خلال عملنا على هذا المشروع في مكتبنا، أدركنا ان ما نقوم به هو امتداد لعمل زملائنا، منهم المعمارية تاتيانا بلباو، التي تعمل في مدينة مكسيكو؛ والحائز على جائزة برتزكر، آليخاندرو آرافينا، الذي يعمل في تشيلي والحائز مؤخرا على جائزة برتزكر، بالكريشنا دوشي، الذي يعمل في الهند.
    Dostumuzun, Haight Goodwill Store'da çalışan bir kızı var. Open Subtitles لدى الرجل فتاة تعمل في متجر (غودويل) في (هايت) قرب (سنترال)
    Google'da çalışan büyük oğlum ise üç ayda ya da yarım yılda geliştirmeli. TED بينما ابني الاكبر, الذي يعمل لدى غوغل عليه العمل على اساس فصلي او نصف عام
    Afrika'da çalışan bir Alman doğa bilimci çiftin kızıydı. Open Subtitles لقد كانت إبنة أحد أنصار الطبيعة الألمانيين ممن عملوا في أفريقيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more