Dükkânda da çok iş vardı. Zaten ben iptal etmek zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | إننا مشغولون جداً في الورشه , وكنت سأضطر للإلغاء على أي حال. |
Ayrıca gazeteciliğin, teknolojinin getirdiği olanaklardan korkmak yerine onları kullanmaya başlamakta bu kadar yavaş kalmış olması da çok şaşırtıcı. | TED | ويبدو الأمر صاعقاً أيضاً أن الصحافة كانت بطيئةً جداً في الإنتباه للإمكانيات التي توفرها التقنية، بدلاً من كونها خائفةً منها. |
Bukleleri olduğu zaman da çok güzel, tıpkı çektiğim resimdeki gibi. | Open Subtitles | ويكون جميل جداً أيضاً عندما يكون مُرتفعاً مع هذه التجاعيد الملتفّة مثلما كانت في الصورة التي إلتقطّها |
Çünkü Prag'da çok mutsuzdun ama değişen bir şey yok. | Open Subtitles | لانكِ كنتِ بائسة جدا في براغ ولكن لم يتغير شيء |
Müzik grubuna da çok yakın. | Open Subtitles | تلك الطاولة قريبة جداً من الفرقة الموسيقية |
- New York'da çok popüler. | Open Subtitles | انها خدمه منتشرة جدا فى نيويورك |
Japonya'da çok sık kullanılıyor ama tercümesi bir hayli zor. | TED | وهي كلمة شائعة جدًا في اليابان، لكن من الصعب للغاية ترجمتها. |
O bölgede kendini ciddi anlamda adamış çok kişi var. - Silahlarını da çok seviyorlar. | Open Subtitles | هناك اناس ملتزمون للغاية في بعض تلك المناطق |
Oysa ben HIV Afrika'da çok farklı derdim. | TED | ما أقوله أنا هو أن إنتشار الفيروس مختلف جداً في أفريقيا |
Tek bildiğim, kışları odamın çok soğuk... yazları da çok sıcak olduğu ve bu yüzden uyuyamadığım. | Open Subtitles | .. أنا أعرف أن غرفتي كانت باردة جداً في الشتاء و حارة جداً في الصيف لم أكن أستطيع النوم |
Başlıyoruz. Jimmy, Yuma'da çok önemli bir konuğunuz olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | جيمي, أفْهم بأنّك عنْدك ضيف مهم جداً في الحصن |
Havalandırması gerçekten iyi, namaz kılmaya çok uygun bir derecede oluyor ve halı da çok yumuşak. | Open Subtitles | لديهم تكييف جيد، والحرارة جيدة دائماً للصلاة والسجاد ناعم جداً أيضاً. |
Bu da çok güzel bir haber. | Open Subtitles | .. هذا. هذه أخبار جيدة جداً أيضاً |
Kalçaları da çok sıkıymış. | Open Subtitles | كما أن مؤخرته مشدودة جداً أيضاً. |
Mikroplar, tıp konusunda da çok önemlidir. | TED | حسنا، ايضا المايكروبات مهمة جدا في مجال الطب |
İşte burada Afrika'da çok kullanılan bir mısır türünden birtakım veriler var. | TED | وهنا بعض البيانات من نوع من الذرة الشائع جدا في افريقيا. |
Buzlar altındaki kuzeyde olduğu gibi Şili'nin Valdivya ormanlarında da çok az hayvan yaşar. | Open Subtitles | كما في الشمالِ المتجمّدِ، االغابات الفالديفيةُ في تشيلي تدعم القليل جداً من الحيوانات |
- New York'da çok popüler. | Open Subtitles | انها خدمه منتشرة جدا فى نيويورك |
Alaska'da çok tatlı gözükeceksin. | Open Subtitles | ستبدين لطيفة جدًا في "الآسكا". |
Çünkü onu yapmada da çok iyisin. | Open Subtitles | لأنكَ جيدُ للغاية في قتل الناس أيضاً. |
Değil mi? Los Angeles'da çok yürümek istemezsiniz, alın size şehrin içinde dışarıda çok yürüyeceğiniz bir mekan. | TED | صحيح؟ فأنت لا تميل للسير كثيراً في لوس أنجلوس، حسناً، ها هو المكان حيث ستسير كثيراً، من خارج هذه المدينة. |
Bildiğiniz gibi Floransa'da çok daha güzeli var. | Open Subtitles | لدي واحد أفضل بكثير في فلورنسا، كما تعلمون. |
Bazen kendi kendime soruyorum, etten ve kemikten bir rakip daha mı iyi olurdu diye? Gazeteye o kadar da çok vakit ayırmıyorum ki. | Open Subtitles | لن اقضي الوقت الكثير في الجريدة |
Bu da çok yazık ve ayrıca manyakça bir şey olur ama ne yapalım, herkesin fikri kendini bağlar. | Open Subtitles | وهو ما سيكون مؤسفًا جدًا أيضًا وحُمق نوعيًا لكن طبعًا، كل امرئ حر في قراره. |
Tabii, sizin kitaplarınız dışında Bay Rushdie... onlar da çok iyi. | Open Subtitles | بإستثناء كتبك يا سيد رشدى والتى هى جيدة جدا أيضا |