Kaliforniya'da altın işinde olsaydık, nereye giderdik? | Open Subtitles | لو كنا أيام البحث عن الذهب فى كاليفورنيا |
Kayalık dağların batısında, sınırın güneyinde ya da Alaska'da altın bulunduğu hakkında bir şeyler okumuş iki ayakkabı satıcısı. | Open Subtitles | بائعان أحذية يتصفحان مجلة ..... عن التنقيب عن الذهب فى أرض شمس منتصف الليل فى الحدود الجنوبية أو غرب البلاد |
Kaliforniya'da altın var, altın tarlaları. | Open Subtitles | يوجد حقول من الذهب فى كاليفورنيا |
Ve çocuklar ona nerede olduğunu sorduğunda baba, Kaliforniya'da altın avında olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | , عندما سألوه الأولاد أين كان الأب قال بأنه كان في سباق البحث عن الذهب في كاليفورنيا |
Frank Wykoff, 1928'de Amsterdam'da 1932'de Los Angeles'da altın madalya aldı. | Open Subtitles | تولى فرانك ويكوف الذهب في أمستردام في '28، ومرة أخرى في '32 هنا في لوس انجليس. |
2000'de Atina'da altın ve 1996'da Atlanta'da bronz madalya aldı. | Open Subtitles | حاز على الميدالة الذهبية في أثينا عام 2000. و الميدالية البرونزية في أطلنطا عام 1996. |
Flernenton'da altın madalya onun. | Open Subtitles | -الميدالية الذهبية في "فليرنينتون " |
- Duyduğuma göre Alaska'da altın bulmuşsun? | Open Subtitles | -سمعت أنك حصلت على الذهب فى "(ألاسكا )". |
Benim peder Alaska'da altın aramıştı. | Open Subtitles | أبى كان يُنقّب عن الذهب فى (الاسكا). |
Torino'da altın madalya kazandığına, bahse girerim. | Open Subtitles | آه. الرهان فازت الذهب في تورينو. |
Gem Saloon'da altın madenini satın alan adam mı? | Open Subtitles | الرجل الذي اشترى قطعة أرض التنقيب عن الذهب في حانة (سويرنجن)؟ |
Ya da altın, böyle bir durumda. | Open Subtitles | أو الذهب في هذه الحالة |
Hayır, ben Endonezya'da altın arıyordu diye biliyorum. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنه كان ينقب بحثاً عن شي مختلف الذهب في (أندونسيا) |