Onu da düşündüm ama Riley'yle bir ömür ömrüm boyunca ne olacağını bilmeden yaşamak demek. | Open Subtitles | أعلم, لقد فكرت في ذلك, أيضا ولكن للأبد مع رايلي لندع ذلك للزمن ليقرر إذا ماكان ممكنا |
Onu da düşündüm. Belki ev partileri ya da özel durumlarda geri gelebilirim. | Open Subtitles | فكرت في الأمر أتساءك إذا في الحفلات وفي المناسبات الخاصة يمكنني العودة |
Avukat olmayı da düşündüm. | Open Subtitles | فكرت في درجه القانون وفكرت ثانيه |
- Muhtemelen fazla alkol almıştır. - Bunu da düşündüm, ama geceden kalma gibi değildi. | Open Subtitles | -ربما شرب الكثير من الكحول فكرت في هذا ، ولكن لا تبدو عليه اعراض الكحول |
Bunu da düşündüm fakat her şeyi batırmak istemiyorum. | Open Subtitles | نعم، فكرت بذلك .. لكنني لا أريد أن أخرّب كل شيء |
Doğru ya. Kız var. Evet, onu da düşündüm. | Open Subtitles | نعم هذا صحيح, الفتاه لقد فكرت في هذا |
Sen kafana takma ben onu da düşündüm. | Open Subtitles | حسناً ، لقد فكرت في ذلك مسبقاً |
... Bunu da düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت في هذا أيضاً. |
Onu da düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت في ذلك أيضًا. |
Bunu da düşündüm. | Open Subtitles | .لقد فكرت في ذلك |
Onu da düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت في ذلك |
Onu da düşündüm. | Open Subtitles | -حسنًا، لقد فكرت في هذا أيضُا .. |
Çocuklarımın iyiliği için burayı satmayı da düşündüm. | Open Subtitles | و فكرت في البيع |
Şey, evet, onu da düşündüm, ama, bu yüzden satış elemanı George'a, heryeri arattım... ve, tüm dükkanlarda bittiğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً، نعم، أنا فكرت في هذا، لكن، جعلت رجل المبيعات (جورج)، يتصل علهم... |
Aslında bunu da düşündüm. | Open Subtitles | وصدقيني لقد فكرت بذلك |
- Bu konuyu da düşündüm. - Sağ ol ya. | Open Subtitles | فكرت بذلك - شكراً - |
Evet bunu da düşündüm. | Open Subtitles | أجل فكرت بذلك |