Gözümüzde o bir kahramandı, astronottu ve hepimiz heyecanlıydık, kendimde, çektiğim bazı sahnelerin o kadar da kötü olmadığını söyleme özgürlüğü buldum. | TED | المهم، كان بطلا ورجل فضاء وكنا جميعا متحمسين، فأظهرت ببعض الحرية إعجابي ببعض اللقطات التي صورتها والتي لم تكن سيئة. |
Valerie'nin mücadelesi sorunlarımın o kadar da kötü olmadığını farketmemi sağladı. | Open Subtitles | منكفاحفاليريجعلنيأدرك بأنّ مشاكلي لم تكن سيئة جدا. |
ve bir aylığına hapse girdi. Biliyorum bu kötü, ama en azından bir ay hapis cezası alması, kavganın o kadar da kötü olmadığını gösteriyor. | TED | والتي انتهت بذهابه إلى السجن لمدة شهر ، والذي أعلم أنه أمر سيئ ، لكنه على الأقل شهر واحد يعني أنه مهما كانت المشاجرة ، فإنها لم تكن سيئة جدا. |