Marvin'in ve diğer insanların da söylediği gibi; "Bilinç bir yığın hiledir." | TED | وكما قالت مارفين , و كما قال الآخرون الإدراك هو حقيبة من الخدع |
Sahip olduğumuz tek küresel köy danışmanı, merhum BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da söylediği gibi; BM. | TED | ومجلس القرية العالمية الوحيد الذي نملك كما قال مؤخراً الأمين العام للأمم المتحدة كوفي أنان هي الأمم المتحدة |
Doktorun da söylediği gibi, çok gerginsin, hepsi bu. | Open Subtitles | إنه كما قال الدّكتور توتّر عصبي، و هذا كل شيء |
Ayrıca dairesindeki güvenlik kameraları da söylediği gibi cinayetlerin işlendiği saatte evinde olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | وكامرات الامن في في شقتها اثبتت انها كانت هناك في وقت حدوث كلا الجريمتين بالضبط كما قالت هيَّ |
Askeri danışmanınızın da söylediği gibi, bu gemiler olmadan ne Japonya'daki ikinci salgın ihtimalini araştırabilecek ne korsanları ne de yüzünü gösterdiğinde Peng'i alt edebilecek kimse yok demektir. | Open Subtitles | كما قالت مستشارتك العسكرية من دون هذه السفن ليس لديك أحد للتحقيق معه في أحتمالية اندلاع فوضى ثانية في اليابان |
Ve elbette ki, kontun da söylediği gibi majesteleri kanıta kavuşmadan bu mutlu haberi veremedim. | Open Subtitles | و بالطبع كما قال الإيرل، لم يكن مصرحاً لي الأخبار السعيده حتى يحصل جلالته على دليل. |
Ve size şunu söylemeyi isterdim ki benim en kötü hatalarım bir çok meslektaşımın da söylediği gibi pratiğin ilk beş yılında ihtisas döneminde oldu. | TED | وأود ان اكون قادرا باخباركم ان اسوأ اخطائي كانت فقط في الخمسة سنين الاولى التجريبية كما قال كثير من زملائي وهي ماتعادل بي اس |
Tamam, Şu an onun da söylediği gibi mezarlıktayım. | Open Subtitles | إني في المقبرة كما قال |
Her şey tam da söylediği gibi gidiyor. | Open Subtitles | سار الأمر كما قال تماما |
Doğru ama Şef Taylor'ın da söylediği gibi, zaman değişiyor. | Open Subtitles | هذا صحيح "لكن كما قال الرئيس (تايلور)، "الوقت يتغير |
Onun da söylediği gibi, savaş asla sona ermez. | Open Subtitles | كما قال الكفاح لا ينتهي أبدًا |
Bogey'nin Casablanca'da söylediği gibi... | Open Subtitles | كما قال (بوجي) في فيلم "كازابلانكا" |
Don'un da söylediği gibi, değişen bir şey olmayacak. | Open Subtitles | كما قال (دون)، لا شيء سيتغيّر |
Kocamın da söylediği gibi, | Open Subtitles | ..كما قال زوجي |
Siz ne yakışıklı ve cesur biriymişsiniz öyle, tam da söylediği gibi. | Open Subtitles | ولكنك حقاً شهم ووسيم تماماً كما قالت |
Tam da söylediği gibi benim karım. | Open Subtitles | إنها زوجتي كما قالت |