E-postalarımda da söylediğim gibi, çok uzun zamandır bu işe başlamayı düşünüyordum. | Open Subtitles | ،كما قلت في رسائلي الإلكترونية كنت أفكر في الأمر لمدة طويلة الآن |
Kwabena Boahen : Evet, başlangıçta da söylediğim gibi. İlk bilgisayarımı gençliğimde, Accra'da büyürken aldım. | TED | كوابينا بواهن : نعم ، وكما قلت في البداية. حصلت على أول حاسوب لي عندما كنت مراهقا يافعا، في أكرا. |
Yani, Sonuçta Noel zamanı. Ve Noel korosunda da söylediğim gibi, | Open Subtitles | أعني، أنّه موسم الأعياد وكما قلت في أنشودة للعيد |
Telefonda da söylediğim gibi, | Open Subtitles | فأنتِ تعملين و أنا لست كذلك و كما قلت على الهاتف |
Telefonda da söylediğim gibi Lee, senden Bay Scott Thorson'ı bilgilendirmeni istiyor. | Open Subtitles | كما قلت على الهاتف لي يريدك أن تعلم أن سكوت ثورسون |
..yargıca da söylediğim gibi, sanırım tırnak izleri. | Open Subtitles | مثل ما أخبرتُ القاضي , تخميني أظافرُ. |
Telefonda da söylediğim gibi, sadece seninle konuşacağını söyledi. | Open Subtitles | كما أخبرتك على الهاتف تقول بأنها تريد التحدث معك فقط |
Forumda da söylediğim gibi, ülkemizdeki silah şiddetini indirgemek adına elimizden geleni yapmak bizim sorumluluğumuz. | Open Subtitles | كما قلت في مبني البلدية أعتقد أن لدينا مسئولية لفعل ما بإستطاعتنا |
"Ses verme niteliği zaman ve anlamdır" -- muazzam bir alıntı! Başlangıçta da söylediğim gibi, dinlememizi kaybediyoruz. | TED | " حدة الصوت تعني الزمن والمعنى " انها عبارة رائعة .. لقد قلت في البداية اننا نفقد حاسة السمع .. |
Ve başta da söylediğim gibi, ilişkimi kesmiyorum. | Open Subtitles | وكما قلت في البدايه سابقى على اتصال |
Garajda da söylediğim gibi, başka bir federal ajan bulabiliriz ama ama bir tane daha Cabe Gallo bulamayız. | Open Subtitles | كما قلت في المرآب ...يمكننا إيجاد عميل فدرالي آخر لكن ...لكن |
Telefonda da söylediğim gibi, geri dönmeme engel bir durum yok. | Open Subtitles | وكما قلت على الهاتف ، لا يوجد سبب يمنع عودتي |
Telefonda da söylediğim gibi onları dün gece saat 20:30 gibi açılırken gördüm. | Open Subtitles | مثل أنا قلت على الهاتف... ... أنارأيتنهايتيترأّسون ليلة أمس في 8: 30. |
Telefonda da söylediğim gibi, 2 çocuğum var. | Open Subtitles | حسنا، كما قلت على الهاتف لدي طفلين |
Yargıca da söylediğim gibi, bence onlar tırnak izleri. | Open Subtitles | مثل ما أخبرتُ القاضي , تخميني أظافرُ. |
Sana telefonda da söylediğim gibi, Scottsdale'liyim, dostum. | Open Subtitles | مثلما أخبرتك على الهاتف، أنا من "سكوتسدايل"، يا رجل. |
Size telefonda da söylediğim gibi Bay Van Sant'in bugün sizinle konuşacak vakti yok. | Open Subtitles | كما أخبرتك على الهاتف، السيد (فان زان) ليس لديه الوقت للتحدث معك اليوم. آسف |
Vanessa, telefonda da söylediğim gibi, tamamen yanlış olduğuna eminim. | Open Subtitles | فانيسا ) , مثلما أخبرتك على الهاتف) أن متأكد أن الأمر غير صحيح تماما |