"da senin gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثلكِ
        
    • مثلكَ
        
    • مثلك بالضبط
        
    • تماماً مثلك
        
    Bana da senin gibi bir avantaj verseler hemen alır giderdim. Open Subtitles اذا حصلت على فرصة لأستغلها مثلكِ.. كنت سآخذها واقبل بها
    Nasıl oluyor da senin gibi bir keş böyle yüksek kapasite bir herif hakkında bilgi sahibi olur? Open Subtitles كيف بالضبط لحشاشة صغيرة مثلكِ تعرف رجل من عيار ثقيل مثل هذا؟
    Nasıl olur da senin gibi bir kız sadece iki kişiyle sikişir? Open Subtitles كيفَ لشخصٍ حسن المظهر مثلكِ ضاجع شخصين فقط ؟
    Ta başında nasıl oldu da senin gibi bir orospu çocuğuyla evleniverdim acaba? Open Subtitles كيف انتهى بي المطاف متزوجة لابن ساقطة مثلكَ في المقام الأول ؟
    Ve şu anda, New York'da senin gibi birini arayan milyonlarca kadın var. Open Subtitles حسنا, هناك ملايين النساء في نيويورك يبحثن عن رجلا مثلك بالضبط.
    - Gitmeden önce tıpkı o da senin gibi davranıyordu. Open Subtitles - أجل - كان يتصرف تماماً مثلك قبل أن يرحل
    Dangalak oğlum ne yaptı da senin gibi bir parçayı kaptı anlamıyorum. Open Subtitles لا أعرف ماا الذي فعله ابني الأحمق ليحظى بواحدة مثلكِ
    Yakında, o da senin gibi olacak. Open Subtitles سرعان ما سوف تصبح مثلكِ بالضبط
    Sorun yok. O da senin gibi Dr. Doom ile anlaşma yapmış. Open Subtitles انه مـعنا لقد عقد صفقة مع الدكتور مثلكِ
    Onlar da senin gibi kibar ve derli toplu kadınlar. Open Subtitles إنهنّ فتيات محترمات لطيفات مثلكِ
    - Önemi yok, o da senin gibi gerçek değil. Open Subtitles لا بأس, إنهُ ليس حقيقياً مثلكِ إنتِ.
    O da senin gibi. İşiyle evli. Open Subtitles إنهُ مثلكِ بالضبط متزوج من عمله
    Bu çanta da senin gibi yapmacık. Open Subtitles هذه الحقيبة، مزيفة مثلكِ تماماً
    Bu güçlü, büyük at tam da senin gibi bir kıza göre. Open Subtitles يبدو أن الحصان كبيرٌ على فتاة مثلكِ
    O da senin gibi biri. Sadece daha kibar. Open Subtitles إنّها مثلكِ تمامًا، ولكن ألطف.
    Marcus da senin gibi yaralanmıştı ama güneş ışığı onu iyileştirdi. Open Subtitles أُصيب "ماركس" مثلكِ وعالجه ضوء الشمس في النهاية
    Lola da senin gibi başa çıkabilir umarım. Open Subtitles مثلكِ لولا آمل، أن تكون.
    Aynı zamanda iyi bir partiye de bayılırlar. Ve onlar da senin gibi bana karşı efendilik hissiyatı duyuyorlar. Efendilerine hizmet etmek istiyorlar. Open Subtitles أنا أيضاً أحبّ الرفقة الحسنة، حيث الخدم مثلكَ وسيّدٌمثلي،حيثيرغبونبحمايةسيّدهم...
    Vietnam'da senin gibi bir pislikle beraberdim. Open Subtitles اتعرف, لقد كنتَ فى "نام"مع مغفل مثلكَ
    O da senin gibi kızları arıyordu. Open Subtitles إنّه يبحث عن الفتاتين مثلكَ
    Oğlun da senin gibi fasulyeden oyuncu olacak" demek geçiyor. Open Subtitles إبنك سيكون دميـة رامي الكرة مثلك بالضبط"
    Adı Ray, o da senin gibi balıkları seviyor. Open Subtitles إنه يدعى (راي)، وهو يحب الأسماك تماماً مثلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more