Doğduğundan beri Florida'da yaşamış. | Open Subtitles | او انه يملك محله الخاص لقد عاش في فلوريدا طوال حياته |
Hayır, O sadece Tokyo'da yaşamış, yani beyaz pirinç ve gıda katkı maddesi dolu olan insanlardan başka birşey yiyememiş. | Open Subtitles | لااا, هو فقط عاش في طوكيو لذا لم يأكل شيئاً سوى الناس الممتلئين بالرز الأبيض و الإس إم جي |
Bilmiyorum. O, ee, New York ve Philadelphia'da yaşamış. | Open Subtitles | لا أدري، لقد عاش في نيوروك وفيلادلفيا |
Birçok bireyin aynı zorluklarla karşılaşıp mücadele ettiklerini ve aynı değerler uğruna savaştıklarını görüyoruz. ABD'de veya SSCB'de Fransa, Çin ya da Çekoslavakya'da yaşamış olmaları fark etmez. | TED | ونحن نرى أن العديد من الأفراد كانت تواجه نفس التحديات، وتكافح من أجل القيم ذاتها، لا يهم لو عاشت في الولايات الأمريكية أو في اتحاد الجمهوريات الاشتراكية السوفياتية أو في فرنسا أو في الهند أو في جمهورية تشيكوسلوفاكيا |
Vince, Sloan'ın İtalya'da yaşamış olduğunu bana nasıl söylemezsin? | Open Subtitles | (فينس)، لم تخبرني أن (سلون) عاشت في (إيطاليا) |
Annem beni doğurmadan önce yıllarca Mystic Falls'da yaşamış. | Open Subtitles | أمي عاشت في (ميستك فولز) لسنين قبل أن تُرزق بي. |
Rusya'da yaşamış. | Open Subtitles | لقد عاش في روسيا |
Almanya da yaşamış mıydı? | Open Subtitles | هل عاش في ألمانيا؟ |
Florida ve Atlanta'da yaşamış. | Open Subtitles | ؟ لقد عاش في (فلوريدا), ولقد عاش في (اتلانتا). |
Doug 1970'lerde Kanada'da yaşamış kafası sürekli iyi bir gençti. | Open Subtitles | والذي عاش في (كالغاري) في عام 1970. |
İş için iki ay Şangay'da yaşamış. | Open Subtitles | عاشت في "شانغهاي" لشهرين بداعي العمل! |