Burası, üst sınıf dadıların ve onların küçük sorumluluklarının biraraya geldiği bir yerdi. | Open Subtitles | كانت مكان لتجمع المربيات و المسئولين منهن من الأطفال |
Tüm bildiğim, onun dadıların dedikodu malzemesi olduğu. | Open Subtitles | كل ما أعمله أن هذه الإشاعات مصدرها المربيات الأخرى |
Tabii, orası bütün dadıların üretildiği yer ama ben yapamazdım. | Open Subtitles | أقصد ، طبعاً، هي المنطقه التي تصنع لنا المربيات ولكن لاأستطيع ان أفعلها |
dadıların cesedini gözler önüne seriyordu ama Alison Astor'ın cesedini sapa bir yerde sığ bir mezara gömdü. | Open Subtitles | لقد قام بعرض المربيات لكنه أخفى أليسون أستر في قبر ضحل |
Rus dadıların Rus çocuklara ettiği birkaç sözü öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمت بعض الجمل الجمل اللي يقولونها المربيات الى الاطفال |
Ve bence yaşım 8-12 yaş arası çocuklarla iyi ilişki kurmakta diğer yaşlı dadıların yapabileceğinden daha eşsiz olarak yeterli kılıyor. | Open Subtitles | اممممم و أنا أعتقد أن عمرى يؤهلنى بشكل فريد للتواصل مع الأطفال فى مرحله ما قبل المراهقه بطريقه لا تعرفها المربيات الأكبر سنا |
Benim kaptan köşkümde tam olarak dadıların yer aldığını sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن المربيات ضمن مجال خبرتى |
Kapıcının Esposito'ya söylediğine göre binadaki tüm dadıların çocukları getirdiği oyun parkı burası. | Open Subtitles | قال البوّاب لـ(أسبوزيتو) أنّ هذا هو الملعب حيث تذهب إليه جميع المربيات |
dadıların Kız kardeşlere sağladığı keyiften ve bir babanın desteğinden yoksun olan Maya bunu kendi başına yapmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | ،الأخوات يتمتعون بسلسلة من المربيات ناهيك عن ذِكر دعم الآباء .على (مايا) فعل هذا بمفردها |
Pekâlâ, Tibetli dadıların hepsi zengin New Yorklulara karşı çok sinirlilerdir ama federal bir görevli için de oldukça pahalılardır. | Open Subtitles | في الواقع، جميع المربيات التبيتيات هم موضة لسكان (نيويورك) الأثرياء لكنهم إلى حد ما باهظو الثمن بالنسبة لموظف فيدرالي |