Selam, ben Kabile Şefi Roberts ve ortalıkta atlarla koşturmaktan daha çok sevdiğim bir şey varsa o da kovboy dostlarımla eğlenmektir. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي أحبه أكثر من العبث مع الخيول ومن العبث مع أصدقائي رعاة البقر. |
İstifçilerden daha çok sevdiğim tek şey, kapıdan geçemeyen şişman insanlardır. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أحبه أكثر من المكتنزين هم الأشخاص السمينين لدرجة أنهم لا يستطيعون العبور من الأبواب |
Hayat kurtarmaktan daha çok sevdiğim tek şey kızım. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أحبه أكثر من إنقاذ الأرواح هو ابنتي |
Herhangi birini sevebileceğimden daha çok sevdiğim bir kız... | Open Subtitles | من ، عليك اللعنة؟ فتاة ، كنت أحبها أكثر من أي أحد |
Bu konseye yapılan sapkınlıktan bahsediyorum... sevdiğim... kendi çocuklarımdan daha çok sevdiğim bu konseye... | Open Subtitles | أنا أتحدث عن انقلاب الأوضاع بهذة المنظمة و التى أحبها أكثر من أبنائى |
Japon, Çinli ve Amerikan melezi bir kaltağı lider ilan ederek kendi çocuklarımdan daha çok sevdiğim bu konseye yapılan sapkınlıktan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن انقلاب الأوضاع بهذة المنظمة و التى أحبها أكثر من أبنائى |
Kızımdan daha çok sevdiğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أحبه أكثر من ابنتي |