Halsizlik, kusma, iştah kaybı daha ciddi bir soruna işaret edebilir. | Open Subtitles | الخمول والقيء، وفقدان الشهية يمكن أن تشير إلى سبب أكثر خطورة |
Ergenlik gibi, anneliğe geçiş de bir hastalık değildir, ama tıbbi sözlükte sözü geçmediğinden ve doktorlar insanları bu konuda eğitmediklerinden çok daha ciddi bir durumla karıştırılıyor: doğum sonrası depresyonu. | TED | والتأمم ليس مرضًا مثله مثل المراهقة، لكن بما أنه ليس في قاموس الكلمات الطبية، فالأطباء لا يعلمون الناس عنه، ويتم الخلط بينه وبين حالة أكثر خطورة تسمى اكتئاب ما بعد الولادة. |
Hastalanmaya devam edersen o zaman daha ciddi bir sorunla uğraşıyoruz demektir. | Open Subtitles | الآن إذا شعرت مرة أخرى بالغثيان فساعتبر أن الأمر أكثر خطورة مما هو عليه |
Normalden daha ciddi, bir entelektüel ya da yazar gibi. | Open Subtitles | نظرة أكثر جدية من النظرة العادية كما لو كانت نظرة مثقف أو كاتب |
Yani, benim için, ilişki daha ciddi bir şey. Birkaç aydır birlikte çıkıyor olmak gibi... | Open Subtitles | أقصد أن معنى مواعدة شخص ما هو أكثر جدية و ليس لنصف شهر |
Yani bu adamla gelecekte daha ciddi bir şeyler düşünmüyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً فأنت لا تخططين أن تكون علاقتكِ أكثر جدية مع هذا الشخص في المستقبل؟ |
Meclis üyesinin yaralanmamış olmasından ve daha ciddi bir durumla karşılaşmamış olmaktan çok memnun olduğumuzu söylemek isterim. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول أننا ممتنون جداً أن حضرة عضو البلدية لم يصب بأذى ولم يحدث شيء أكثر خطورة هنا اليوم. |
Gelip sana bakmam gerek çünkü gripten daha ciddi bir şey olabilir. | Open Subtitles | حسنا، ينبغي أن آتي لأتفحصكِ، لأنه قد يكون شيئا أكثر خطورة من الأنفلونزا. |
Tabi semptomları saklamıyorsa ve daha ciddi bir şeyi olduğunu bilmiyorsa. | Open Subtitles | مالم يكن يٌخفي الأعراض لأنه يعلم أن الأمر أكثر خطورة |
Babamı bulmam gerek. Yani daha ciddi bir şeyler istiyorsun. | Open Subtitles | أريد أن أجد أبي إذًا تريد شيئًا أكثر خطورة |
Belki farkında değilsin ama bu karını aldatmandan çok daha ciddi bir durum. | Open Subtitles | لأنه في حالة أنك لم تكتشف بعد, هذا أمر أكثر خطورة من خيانتك لزوجتك. |
- Düşüp dudağını patlattığını söylüyor ama acaba daha ciddi bir şey mi var diye merak ediyorum. | Open Subtitles | -أخبرتني أنها سقطت وجرحت شفاهها ولكني أعتقد أن الأمر قد يكون أكثر خطورة من ذلك. |
daha ciddi bir şey olduğundan korkmuştum yani bilirsin... | Open Subtitles | يا إلهي , حسنٌ , لقد كنتُ قَلِق بأنهُ قد يكونُ شيئًا أكثر خطورة , أعني مثل... |
Çok daha ciddi bir duruma işaret ediyor olabilir. | Open Subtitles | هذا قد يؤشر على حالة أكثر خطورة |
Ama bir ceset, çok daha ciddi bir konu tabii. | Open Subtitles | جثة بالطبع هي أمر أكثر خطورة |
daha ciddi bir sıkıntı yaratmadığı için memnunum aslında. | Open Subtitles | أنا سعيد في الواقع بأنها لم تفعل شيئاً أكثر جدية |
Bakın, daha ciddi olun dediniz, kutsal bağdan daha ciddi bir şey de yok. | Open Subtitles | قلتما أن تكون العلاقة جدية ولا شيء أكثر جدية من الزواج المقدس |
Bu yüzden, biz de biraz daha ciddi bir şeyler yaptık. | TED | لذلك، نقوم بشيء أكثر جدية بقليل |
Bahis, kart oyunlarında borçlu olmaktan daha ciddi bir iştir. | Open Subtitles | التحدي أكثر جدية من الديون في البطاقات |
Onunla aramda daha ciddi bir şey vardı. | Open Subtitles | كان هناك شيئاً أكثر جدية بينه وبيني |