| Hayatta uçkurdan çok daha fazlası vardır. | Open Subtitles | هناك أكثر من ذلك بكثير في الحياة من الغنائم. |
| Sonra birden aklıma geldi; belki daha fazlası vardır, anlıyor musun? | Open Subtitles | ثم فكرت ربما هناك أكثر من ذلك؟ ربما هذا هو الطريق الذي يفترض ان اسلكه. |
| Sende bundan daha fazlası vardır sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أن هناك أكثر من هذا فيك |
| Görebildiklerimiz 6 tane. Etraftaki ağaçlarda muhtemelen daha fazlası vardır. | Open Subtitles | ستة هم من نراهم فقط, ربما يكون هناك المزيد في الأشجار المحيطة |
| Belki burada daha fazlası vardır. | Open Subtitles | أعني, ربما يكون هناك المزيد هنا |
| faaliyetlerde 45bin özel mütahitten daha fazlası vardır, | Open Subtitles | هناك أكثر من 45.000 المقاولين محروم من الجيش في العراق ، |