| Evet öyleydi ama bu sene daha güzel olacak. | Open Subtitles | كان رائعاً أجل, لكن هذه العام سيكون أفضل, أعدك |
| Söz veriyorum yarın her şey daha güzel olacak tamam mı? | Open Subtitles | أعدك ان كلّ شيء سيكون أفضل غدا، حسناً |
| Zaten ben olmadan daha güzel olacak, Mac. | Open Subtitles | الأمر سيكون أفضل بدونى علي أيّ حال |
| Baloda dans ederken daha güzel olacak herkesten | Open Subtitles | عندما ترقص فى الحفلة ستكون أجمل من الجميع |
| Bu kız büyükannesinden daha güzel olacak. | Open Subtitles | إنها ستكون أجمل من جدتها |
| Baksana hâline, önünde koca bir hayat var ve her şey tahmin ettiğinden daha güzel olacak. | Open Subtitles | انظري إلى نفسكِ و الحياة بأكملها تنتظرك ستكون أفضل ممّا تتخيّلين |
| Hayat daha güzel olacak ve biz de kısa bir mola vereceğiz. | Open Subtitles | الحياة ستكون أفضل وسيكون لنا فرصة لكي نرتاح |
| Tamam mı? Ama şimdi her şey çok daha güzel olacak. | Open Subtitles | لا بأس ، كل شيء سيكون أفضل بكثير الآن |
| O'nun düğününden daha güzel olacak. Hiç şüphe yok. | Open Subtitles | سيكون أفضل من زفافها هذا مؤكد |
| O'nun düğününden daha güzel olacak. Hiç şüphe yok. | Open Subtitles | سيكون أفضل من زفافها هذا مؤكد |
| "Yarınlar çok daha güzel olacak" | Open Subtitles | والغد سيكون أفضل |
| Dünya, senin yerine benimle daha güzel olacak, Larry! | Open Subtitles | العالم سيكون أفضل بتواجدي بدلًا منك يا (لاري)! |
| Gelecek günler daha güzel olacak. | Open Subtitles | أين أنت ذاهب سيكون أفضل. |
| Ama bizimkisi daha güzel olacak. | Open Subtitles | لكن عرضنا سيكون أفضل! |
| Bildiği partilerden çok daha güzel olacak. Beni tanıdığını söyle! | Open Subtitles | لن تكون مثل أي حفلة ستكون أفضل من هذا |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 