Telgraftan, yazılı mesaja on yıldan daha kısa bir sürede... | Open Subtitles | ومن الرسائل البرقية للرسائل النصية في أقل من عشرة سنوات |
Size, istediğinizi nasıl elde edebileceğinizle ilgili bildiğim her şeyi on sekiz dakikadan daha kısa bir sürede anlatacağım. | TED | سأخبركم كل ما أعرفه في أقل من 18 دقيقة. ما أعرفه بشأن الحصول عما تريدونه. |
Benim Manhattan'daki dairem örneğin dört yıldan daha kısa bir süre içinde değerini neredeyse ikiye katlamıştı. | TED | على سبيل المثال، تضاعف سعر شقتي في مانهاتن في أقل من أربع سنوات. |
Çoğunuz, ailelerinizden daha kısa bir yaşam süresine sahip olmaya başlamanıza rağmen, ölümsüzlüğün yenilenmesi beni endişendirdi. | TED | كنت مشغولاً بالإبداع في الحياة الأبدية، رغم أن العديد منكم أصبحوا يعيشون حياة أقصر من تلك التي عاشها آباؤكم. |
Neredeyse iki yıl süren evrak işleri ve beklemeden sonra, destek olacağımız ailenin altı haftadan daha kısa bir sürede Vancouver'a geleceğini öğrendik. | TED | بعد حوالي عامين من المعاملات الورقية والانتظار علمنا أن أسرتنا ستصل إلى فانكوفر في أقل من ست أسابيع |
İki saatten daha kısa bir sürede, halatı hazırlayıp hücreyi temizledik. | Open Subtitles | في أقل من ساعتين، كان الحبل جاهزاً، وتم كنس الزنزانة. |
İnanıyoruz ki Binbaşı Carter ve mühendislik ekiplerinizin yardımıyla, bir filoyu bir aydan daha kısa bir sürede savaşa hazır hale getirebiliriz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن بمساعدة المايجور كارتر و فريق المهندسين خاصتكم سنكون مستعدين للحرب بأسطول في أقل من شهر |
Devasa buzdan yavaş yavaş kopar çoğu iki aydan daha kısa bir sürede açık denize ulaşır. | Open Subtitles | وهو يتحرك بعيدا عن جبال الجليد الهائلة التي تتحلل تدريجيا. معظمهم يدوم أقل من شهرين في البحر المفتوح. |
50 yıldan daha kısa bir süre içinde burada olacak. | Open Subtitles | لكن سيادتي سادتي في ال50 سنة القادمة حقيقة في أقل من 50 عاما |
Rick Rosen, bir saatten daha kısa bir süre içinde bir sunum yapmamızı bekliyor. | Open Subtitles | ريك روزن يتوقع وصولنا خلال أقل من ساعة لعمل مقابلة معه |
Rick Rosen, bir saatten daha kısa bir süre içinde bir sunum yapmamızı bekliyor. | Open Subtitles | ريك روزن يتوقع وصولنا خلال أقل من ساعة لعمل مقابلة معه |
Bir günden daha kısa bir süre sonra, 149 milyon km ötede Dünya genelindeki iletişimi taşıyan kablolar kıvılcım saçmaya başlıyor. | Open Subtitles | فى أقل من يوم واحد وبعيداً بحوالى 93 مليون ميل الكابلات التي تحمل إتصالاتنا عبر الأرض بدأت بالشرارة |
Doğrudan Dünya'yı hedef almış güneş lekesinden fırlayıp Güneş'ten gezegenimize 18 saatten daha kısa bir sürede ulaşmıştı. | Open Subtitles | خارجةً من بقعة شمسية وموجهة مباشرة إلى الأرض وقد إستغرقت من الشمس وصولاً إلى الأرض أقل من 18 ساعة |
Ama bu çabalar sonuç vermezse, 10 saatten daha kısa bir süre içerisinde, ülkemize ikinci bir nükleer saldırı bekliyoruz. | Open Subtitles | فسنواجه هجوماً نووياً آخر على بلادنا فى أقل من 10 ساعات |
Nora, hastaneye gitmeliyim, bir saatten daha kısa bir sürede dönebilirim. | Open Subtitles | نورا, يجب أن أذهب الى المستشفى لكن يمكن أن أعود في أقل من الساعة |
Bizler, son dört nesildir yetişkinler çocuklarımızı kendi ebeveynlerinden daha kısa bir yaşam süresi ile ödüllendirdik. | TED | نحن، البالغين من الأربع أجيال الأخيرة، قمنا بوضع أطفالنا أمام مصير لفترة حياة أقصر من التي يقضيها آبائهم. |