"daha mutluyum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسعد
        
    • أكثر سعادة
        
    • أكثر سعادةً
        
    Sonunda işte buradayım bir yıl geçti kilolarımı verdim ve daha mutluyum. Open Subtitles و ها أنا , و قد مرت سنة و أشعر بأنني أسعد, و لقد خسرت الوزن
    İkinize uyumlu pijamalar giydirdiğim için artık çok daha mutluyum. Open Subtitles بتّ أسعد الآن بعد أن ألبستكما بيجامتين متشابهتين.
    Biliyor musunuz, sanırım onların yaşam tarzını tecrübe ettiğim için daha mutluyum. Open Subtitles أوتعلمون؟ أظن أنى أسعد لأنى جربت طريقة حياتهم
    Evet daha mutluyum. Bazı sorunlarım vardı. Open Subtitles بالفعل أنا أكثر سعادة كانت هناك بعض المشاكل
    Şimdi başkalarını düşünmeye çalışıyorum, fiilen onlara yardım etmeye uğraşıyorum ve artık çok daha mutluyum. Open Subtitles الآن أحاول التفكير بالآخرين، وأحاول مساعدتهم بنشاط وإنّي أكثر سعادة بسبب ذلك.
    Neyse...zaten şu an bir çok yönden daha mutluyum. Open Subtitles على أية حال، انا أكثر سعادةً الآن
    - Hey, hey, Wade'in benden ayrıldığı doğru değil... hem O olmadan çok daha mutluyum... şimdi daha önemli şeylere odaklanabiliyorum... kafamdaki şeylerle nasıl baş edebileceğim gibi. Open Subtitles مهلا , مهلا , ويد لم ينفصل عني وأنا أسعد حالا من دونه لأنه الآن يمكنني التركيز على أشياء أكثر أهمية
    her zaman olduğumdan daha mutluyum, kendi kendimle. Open Subtitles أنا في أسعد أوقاتي أحظى بوقت رائع بمفردي
    Ancak anlamı arama anlamı bulmaktan daha önemliyse soru taciz edildiğim için mi daha mutluyum değil bu deneyimlere verdiğim anlamların mı beni daha iyi bir baba yaptığıdır. TED و لكن إن كان البحث عن المعنى أكثر أهمية من العثور عليه فإن السؤال ليس إذا ما سأكون أسعد نتيجة تعرضي للمضايقات و لكن ما إذا كان نسب المعنى لتلك التجارب جعلني أبا أفضل
    "Bu şekilde çok daha mutluyum. Open Subtitles أرجوكم,انا أعلم أنى أسعد جداً بتلك الطريقة "
    Karavan parkındaki bir kasırgadan daha mutluyum! Open Subtitles أنا أسعد من إعصار فى موقف المقطورات
    Hayır.Seninle şimdiye kadar olduğumdan daha mutluyum. Open Subtitles كلا، أنا معك أسعد من أي وقت في حياتي.
    İhtiyar dışarıda yalnız başına yaşadığı için üzülüyor diye düşündüğünü biliyorum ama ben böyle daha mutluyum. Open Subtitles أنا أعلم جيداً أنك ترى والدك حالة مثيرة للشفقة... لأنه يعيش بهذا المكان بمفرده، ولكني أسعد حالاً هكذا.
    Çok uzun zamandır olduğumdan daha mutluyum. Open Subtitles أسعد مما شعرت به منذ وقت طويل.
    Gördüğün gibi daha mutluyum. Open Subtitles كما ترى الان... انا أسعد بكثير...
    Gördüğün gibi daha mutluyum. Open Subtitles كما ترى الان... انا أسعد بكثير...
    Arabaları tamir etmekten çok daha mutluyum. Open Subtitles أنا أكثر سعادة بإصلاح السيارات
    Ama ben seninle daha mutluyum. Open Subtitles لكني سأكون أكثر سعادة معك.
    daha mutluyum. Open Subtitles أصبحت أكثر سعادة
    - Burada olmaktan daha mutluyum. Open Subtitles أنا أكثر سعادةً كوني هنــا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more