Bence büroyu daha verimli hale getirmek için devam etmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقدُ أننا يجب علينا الإستمرار لنجعل المكتب أكثر كفاءة |
Şimdi birkaç haftada bir yeni şeyler sunuyorlar ve bütün devirler, bürokrasi bir kenara itildiğinde organizasyon bir bütün olarak daha verimli hale geliyor. | TED | أما الآن فلديهم إصدارات جديدة كل بضعة أسابيع. ودون عمليات تسليم المهام والإجراءات الروتينية البيروقراطية. تصبحُ المنظمة بالكامل أكثر كفاءة. |
Ve yapmamız gereken şeylerden biri araçlarımızın yakıt verimini ayarlamanın yanı sıra daha verimli hale getirmek, ama ekonomiyi de sağlamlaştırmamız gerekiyor. | TED | ومن الأشياء التي لا بد من عملها هو، ليس فقط زيادة كفاءة الوقود لمركباتنا وجعلهم أكثر كفاءة لكن يجب أن نصلح الاقتصاد بشكل عام |