Evet. Bölgenin geçmişine dair bilgi topluyoruz edebiyatı, efsaneleri gibi şeyler işte. | Open Subtitles | أجل , حسناً , نحن نبحث عن بعض معلومات عن المنطقة |
Birini yakalasa bile hemen öldüremez. Diğerlerine dair bilgi almak zorunda. | Open Subtitles | فإذا أمسك فردًا لا يمكنه قتله فورًا، بل يتعيّن أن يستخلص معلومات عن البقيّة. |
Hücresi ile aramızda neler olduğuna dair bilgi var mı? | Open Subtitles | هل لدينا معلومات عن مدى المسافة بين زنزانتها |
Komşuların sesten biraz şikayeti olmuş ama ne çığlık ne de bir boğuşma sesine dair bilgi yok. | Open Subtitles | كانت هناك شكاوى من الجيران بسبب الضوضاء ولا توجد تقارير عن صرخات أو دلائل على وجود صراع |
Herhangi bir ceset bulunduğuna dair bilgi yok. | Open Subtitles | لا توجد تقارير عن جثث تم العثور عليها |
Laboratuvarların çoğu şehir dışında ama L.E.S. sosyal konutlarında bir tane olduğuna dair bilgi aldık. | Open Subtitles | أغلبها بشمال الولاية، لكن وردتنا معلومة أن ثمة واحدًا في مشروع إسكان. |
Sonra birileri gazeteye belediye başkanının yolsuzluk yaptığına dair bilgi sızdırdı. | Open Subtitles | ثمّ قام شخص بالتسريب للجريدة معلومات تُورّط العُمدة في فساد. |
- John'da kendini öldüren adama dair bilgi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تظن أن لدى (جون سكوت) معلومات عن الرجل الذي انتحر. |
Şüphelilere dair bilgi? | Open Subtitles | هل هناك ايّ معلومات عن المشتبه بهم؟ |
Cinayetin işlendiği saatte nerede olduğuna dair bilgi almayı bekliyorum. | Open Subtitles | أنا أنتظر معلومات عن موقعه وقت الجريمة |
Düşmanın planına dair bilgi var mı? | Open Subtitles | هل من معلومات عن خطة العدو؟ |
Las Vegas yakınında bir kasırga olduğuna dair bilgi geldi. | Open Subtitles | هناك تقارير عن اعصار قرب لاس فيغاس. |
İşin içinde araç olduğuna dair bilgi yok. | Open Subtitles | لا تقارير عن وجود مركبة. |
Laboratuvarların çoğu şehir dışında ama L.E.S. sosyal konutlarında bir tane olduğuna dair bilgi aldık. | Open Subtitles | أغلبها بشمال الولاية، لكن وردتنا معلومة أن ثمة واحدًا في مشروع إسكان. |
Sadr'da bir depoyu aramaya gittik. Oranın bomba fabrikası olduğuna dair bilgi almıştık. | Open Subtitles | (ذهبنا لتفتيش مستودع في مدينة (الصدر وردتنا معلومة استخباراتية أنه كان مصنع قنابل |
Sonra birileri gazeteye belediye başkanının yolsuzluk yaptığına dair bilgi sızdırdı. | Open Subtitles | ثمّ قام شخص بالتسريب للجريدة معلومات تُورّط العُمدة في فساد. |