Bu çalıntı basın kartını, balo salonunun planları ile birlikte dairenizde bulduk. | Open Subtitles | وجدنا هذا التصريح الصحافي المسروق في شقتك بالإضافة إلى مخطط لقاعة الرقص |
dairenizde onları bulamadık. | Open Subtitles | عندما ذهبنا الى شقتك الأسبوع الماضى لم نجدهم |
Saat 02:00. Oh, sizi dairenizde arayan kişi. | Open Subtitles | انها الثانية,اهذه هى التى اتصلت بك فى شقتك |
Şu anda eski dairenizde devren kiracıyız ve bizim için bir günlüğüne orada yaşıyormuş gibi yapmanız gerekiyor. | Open Subtitles | إنّنا حاليًا نمكث في شقّتك القديمة، ونحتاج منك أن تتظاهر أنّك تعيش هنالك ليومٍ واحد. |
Bugün kendi adınıza tanıklık etme kararınız üzerine dairenizde bulunan ceset hakkında endişe verici bir adli kanıt aldım. | Open Subtitles | بينما انت تشهد شهادتك الخاصة اليوم, وصلتني أدلة جنائية مقلقة.. من جثة الرجل الذي وجد بشقتك. |
Bu benim suçum mu? Ülkeye sizinle giriş yapmış ve dairenizde kalıyor. | Open Subtitles | لقد دخل البلاد معكِ ويعيش في شقتكِ |
dairenizde seminer programlarınızdan birini görmüştüm. | Open Subtitles | أتذكر مرةَ تفقدت فيها جدول المحاضرات في شقتك |
Kendime dairenizde dijital kaset aramak için arama iznini neden çıkartmadığımı sorup duruyorum doğrusu. | Open Subtitles | أريد أن اعلم لما قد طلبوا مني أن أصدر أمر لتفتيش شقتك للبحث عن شريط رقمي. |
Oh, sende benim kitabımı getirebilirsin, dairenizde tezgahın üzerinde. | Open Subtitles | رائع ،و يمكنك أيضا أن تحضر لي كتابي أنه علي المنضدة في شقتك |
Oh, sende benim kitabımı getirebilirsin, dairenizde tezgahın üzerinde. | Open Subtitles | رائع، و يمكنك أيضا أن تحضر لي كتابي أنه علي المنضدة في شقتك |
dairenizde kimse yok. Zorla girildiğine dair bir iz yok, parmak izi yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد في شقتك ، و لا توجد آثار على الدخول عنوة و لا توجد بصمات أصابع |
dairenizde gerçekten garip bir seyler oldu. Bununla ilgin bulunmadigindan emin olmaliyiz. | Open Subtitles | لقد حدث شئ شديد الغرابة في شقتك وعلينا التأكد من أنه لم يكن لك يد فيه |
Ve neden dedektiflerim dairenizde kurbanımdaki kurşun deliğiyle uyumlu bu ruhsatsız 45'liği buldular? | Open Subtitles | ولمَ المحقق لديّ وجد هذا السلاح غير المسجل ذو عيار 45 في شقتك والذي يحدث أنّه يطابق حجم ثقب الرصاصة في ضحيّتي؟ |
Ajan Scully, dairenizde bir adam vuruldu. | Open Subtitles | الوكيل سكولي، رجل كان الطلقة في شقّتك. |
Isı sensörleri dairenizde bir elektirik arızası olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | {\pos(190,220)\cH0000FF\3cHFFFFFF}مشعرات الحرارة تشيرُ إلى قصورٍ كهربائيّ في شقّتك. |
Bir saat önce dairenizde bizimle buluşmanız gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تقابلنا منذ ساعه بشقتك |
Hayatta olmanızdan ve sizin olduğu iddia edilen dairenizde bulunan cesedin, FBI tarafından verilmiş sizin adınıza kayıtlı silah ile işlenmiş bir cinayete kurban gittiğinin anlaşılmasından dolayı bu raporun bir yalan olduğu sonucuna hemen varıldı. | Open Subtitles | فقط ليجدوا حالاً أن التقرير كاذب.. أنك كنت بالواقع, "مليئاً بالحياة".. وأن الجثة التي وجدتك بشقتك, التي صدقنا بأنها لك, |
Ve aynı gün dairenizde miydiniz? | Open Subtitles | -نعم -وفي شقتكِ في اليوم نفسه؟ |
- dairenizde kalın bayan. | Open Subtitles | أبقي في شقتكِ يا سيدة |
Bayan Lammet bunu dairenizde buldum. | Open Subtitles | وَجدتُ هذا في شُقَّتِكَ. هذاالمصممُالمثيرُ حقيبة اللحظةِ. |