Hani dairenize bir resim portföyü getirmiştiniz ya? | Open Subtitles | هل تذكر حينما كنت في شقتك وأنت جئت ببعض اللوحات ؟ |
Sonra onu Dauphine Sokağı'ndaki dairenize akşam yemeğine çağırmışsınız. | Open Subtitles | ثم اصطحبته لتناول العشاء في شقتك في شارع دوفين |
Sinekliğinizdeki yırtıklar, dairenize girmeye çalıştığını düşündürdü. | Open Subtitles | هذه التمزقات في ستائرك تجعلنا نعتقد أنها حاولت الدخول إلى شقتك |
Sizin dairenize giren adamın. Onun ofisinde ne yaptığınızı öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | الرجل الذي إقتحم شقتك أريد أن أعرف ما كنت تفعله في مكتبه |
dairenize gitmek ister misiniz? Eminim yorucu bir gün olmuştur. | Open Subtitles | أتريد أن تذهب لشقتك أنا واثق أنه كان يوما متعبا |
Bay Matuschek, dairenize gitme zevkini en son bir kaç ay önce çantanızı almak için gittiğimde yaşamıştım. | Open Subtitles | سيد " ماتوتشيك " ، فى المرة الأخيرة التى نلت بها شرف الوجود فى شقتك كانت منذ شهور مضت حين بعثت بى لأحضر حقيبتك |
Siz iyisi dairenize geçin artık ve telaş yapmayın. | Open Subtitles | من الأفضل ان تذهب الى شقتك وتستريح |
Bir saniye sürmez. Bir kaç defa dairenize uğradım. Niye? | Open Subtitles | سوف يستغرق لحظة توقفت عند شقتك عدة مرات |
Elbettee Sizin dairenize gelebilirim. | Open Subtitles | بالـتأكيد استطيع ان آتي إلى شقتك |
Bunlar, geçen gece dairenize giren adamlar. | Open Subtitles | هم من إقتحمو شقتك ليلة البارحـــــة |
Bu arada dairenize uğradım. Lavabo tıkanmış. | Open Subtitles | لقد توقفت عند شقتك إن كنت لا تمانعين |
Peki dairenize ne olacak? | Open Subtitles | وما مصير شقتك إذاً؟ |
Şimdi bana onu Bay Morris'in dairenize bıraktığını söylediniz. | Open Subtitles | لقد قلتي للتو أن سيد (موريس) تركه لكِ في شقتك |
- Ne söyledi? - Sara'yı günün erken saatlerinde gördüğünü söyledi ama sizin dairenize geldiği konusunda bir şey söylemedi. | Open Subtitles | قالت أنّها رأت (سارة) بوقت سابق من ذلك اليوم، ولكنّها لم تقل شيء حول وجود (سارة) في شقتك |
dairenize mi? | Open Subtitles | ـ شقتك ؟ ،، نعم |
Daha önce hiç dairenize gelmemiştim. | Open Subtitles | لم أذهب إلى شقتك |
dairenize bir göz atmak istiyoruz. | Open Subtitles | نرغب في النظر في شقتك |
dairenize giren bir çocuk görmüş olabilirim. | Open Subtitles | لقد رأيت شاباً يقتحم شقتك |
Neden komşularınızdan biri Roger Waters cinayetinin gerçekleştiği gün dairenize sabah beş buçukta girdiğinizi söylüyor olabilir? | Open Subtitles | هل تستطيع إخباري لم يدعي بعض جيرانك بأنهم رأوك تدخل شقتك في الخامسة والنصف صباحاً ليلة مقتل (روجر واترز) |
Ama yeni dairenize taşınmanızda size yardım etmesi için arkadaşınıza ödeme yapmayı önermek doğru değil. | TED | أما عرض للدفع لصديقك المقرّب مقابل مساعدتك للنقل لشقتك الجديدة ليس كذلك. |
Birinin dairenize zorla girdiğini ve sana saldırdığını söyledi. Bir de seni ölürken izlemiş. | Open Subtitles | أن شخصاً ما أقتحم شقتكِ وهاجمكِ |