"daki eski" - Translation from Turkish to Arabic

    • القديم في
        
    • السابقة في
        
    • القدامى في
        
    • السابق في
        
    Sorduğum için kusura bakma. O zaman Moskova'daki eski arkadaşlarımıza giderim. Open Subtitles انا فقط سوف اذهب الى صديقي القديم في موسكو وافعلها مثل ذلك
    Indiana'daki eski evim şimdi metamfetamin laboratuarı oldu. Open Subtitles منزلي القديم في أنديانا أصبح مختبراً للمخدرات
    Sanırım Baltimore'daki eski sevgilini ziyaret edecektin. Open Subtitles ألم يكن من المفترض أن تذهب لمقابلة حبيبتك السابقة في "بالتيمور"؟
    Hayır ama Burns'ün Portland'daki eski karısıyla iletişime geçtim. Open Subtitles كلاّ، ولكنّي إتّصلتُ بزوجة (بيرنز) السابقة في (بورتلاند)
    Hapishane koridorunu geçip IRA'daki eski arkadaşlarına... elini uzatman yeterliydi. Open Subtitles كل ما كان يجب عليك فعله هو المشي في بهو السجن ومصافحة بعض زملائك القدامى في الجيش الجمهوري
    Toyota'daki eski işimde, doğal kaynakların nasıl ürüne dönüştürülebileceğini öğrendim. TED خلال عملي السابق في شركة تويوتا، تعلميت كيف أحول الموارد الطبيعية إلى منتجات.
    O ve sen Watson'un West Village'daki eski hastanesinde çalıştınız. Open Subtitles في مشفى واتسون القديم في القرية الغربية.
    Öyle değil mi? Stüdyo bir daire tutmaktansa, veya altı ya da yedi farklı daire kiralamaktansa, Elizabeth Taylor'ın Malibu'daki eski evini çok daha ucuza kiralamışlardı. TED و قرروا أنه بدلاً من أن يكون لديهم ستوديو, و ست أو سبع شقق, كان أرخص عليهم أن يستأجروا بيت إليزابيث تايلور القديم في ماليبو.
    Evet,King's Crown'daki eski dostların Open Subtitles -سأذهب لرؤية صديق قديم صديقك القديم في "كينجز كرون"
    Quantico'daki eski atış poligonu mu? Open Subtitles نطاق الرمايه القديم في كوانتكو؟
    St. Louis, Beekman'daki eski posta ofisi. Open Subtitles نلتقي في مدينة "سانت لويس", عند مكتب "البريد القديم في شارع "بيكمان
    Bay Casby hala Grays Inn Road'daki eski evde mi yaşıyor? Open Subtitles هل مازال السيد "كاسبي" يعيش في البيت القديم في شارع (غرايز إن)؟
    Robert'ın Seattle'daki eski kız arkadaşının otopsi raporunu aldık. Open Subtitles تسلمنا للتو تقرير تشريح (خليلة (روبرت) السابقة في (سياتل
    "Torrance'daki eski CTU alt şubesi." Open Subtitles (المحطة السابقة في (تورانس
    Londra'daki eski kız arkadaşım. Open Subtitles (صديقتي السابقة في (لندن
    Londra'daki eski bir iş arkadaşı beni buraya yönlendirdi. Open Subtitles لقد اخذت عنوانه من احد اصدقائه القدامى في لندن
    Londra'daki eski yazar arkadaşların seninle alay ediyor. Open Subtitles أصدقاؤك الكُتاب القدامى في (لندن) يضحكون عليك
    Bay Wyler, Melanie'nin kaybolma olayını araştıran dedektifin dediğine göre Melanie'nin Philadelphia'daki eski erkek arkadaşını görmeye gittiğini anlatmışsınız. Open Subtitles سيّد (ويلر)، المُحقق الذي حقق في إختفاء (ميلاني) قال أنّك أخبرته أنّها ذهبت لخليلها السابق في (فيلادلفيا).
    Bloom'un Denver'daki eski amiri ile konuştum ve ona nasıl yardım edeceğimize dair bir fikrim var. Open Subtitles {\pos(192,220)}(تحدثت إلى رئيس كتيبة (بلوم السابق في (دينفر) {\pos(192,220)}وطرأت لي فكرة لطريقةٍ نساعده بها على الخروج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more