| Her başardığında, son ana bir beş dakika daha ekleyeceğim. | Open Subtitles | كل مره تنجح .. سوف أمدد المده خمس دقائق أخرى |
| 5 dakika daha tutsaydın, doğum tarihi ayın yedisi yerine sekizi olurdu. | Open Subtitles | لو ابقيتها لخمس دقائق أخرى فالسابع من ابريل سيتبدل للثامن من ابريل |
| Şimdi birkaç dakika daha işine bak ama sonra ev işlerine başla. | Open Subtitles | أنت تعلم, إعمل لبضع دقائق أخرى, بعد ذلك ابدء في أعمالك المنزلية |
| Şimdi, siz ufaklıkların başkalarıyla oyun oynamadığını biliyorum ama sizden tam olarak yedi dakika daha beraber takılmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أعرف الآن بأنكم أيها الأطفال لا تلعبون جيداً مع الآخرين ولكني أريدكم أن تتماسكوا لمدة سبع دقائق إضافية بالتحديد |
| Bu adamı bir dakika daha dinlersek inandığımız her şey çökecek. | Open Subtitles | لو سمعنا لهذا الرجل دقيقة أخرى لن يبقى لنا ما نسأله |
| - Sorun değil. Birkaç dakika daha olsa fena olmazdı. | Open Subtitles | لا ، انا فقط يمكننى التحدث اليك لبضع دقائق اخرى |
| Beş dakika daha azı çekeceksin sonra ömürlük mutluluğa kavuşacaksın. | Open Subtitles | خمس دقائق أخرى من الألم من أجل حياة من السعادة |
| On yıl bekleyen on dakika daha bekleyebilir. | Open Subtitles | لو أنهم قاموا بالانتظار لعشر سنوات فلن يمانعوا الانتظار عشر دقائق أخرى |
| Bak, birkaç dakika daha bekleyip, buradan gidelim diyorum, olur mu? | Open Subtitles | اسمعي، سنتظره بضع دقائق أخرى ثم سنذهب من هنا حسناً؟ عمّ تتكلم؟ |
| Yok bir şey komutanım. Birkaç dakika daha bekleyelim. | Open Subtitles | أوه، لا شيء يا سيدي فقط، بضعة دقائق أخرى |
| 10 dakikalık yakıtı hakettin. 10 dakika daha burada kalacağız. | Open Subtitles | لديك 10 دقائق إحتياطي وقود و سوف نبق هنا لعشر دقائق أخرى |
| Sırf nefretinden 10 dakika daha devam edebilirdi. | Open Subtitles | هو يمكن أن يذهب لعشرة دقائق أخرى فقط بالحقد وحده |
| Zil çalmadan önce 10 dakika daha burada kalabilirim dedim. | Open Subtitles | اعتقد بأنني سأحصل على عشر دقائق إضافية قبل إنطلاق الجرس. |
| Sorun olmaz. On dakika daha kalabilirim. | Open Subtitles | ذلك لن يكون مشكلة بامكاني البقاء 10 دقائق إضافية |
| Sen karıştırdın diye 20 dakika daha beklemek zorunda mıyım? | Open Subtitles | حسنا ، هل يجب أن أنتظر 20 دقيقة أخرى لك؟ |
| Benim adamım şuanda veri merkezinde, ama sadece 20 dakika daha kalacak. | Open Subtitles | رجلي عند مركز البيانات الآن، ولكنّه سيكون هُناك لـ20 دقيقة أخرى فقط. |
| - Sorun değil. Birkaç dakika daha olsa fena olmazdı. | Open Subtitles | لا ، انا فقط يمكننى التحدث اليك لبضع دقائق اخرى |
| Güvenim yerine geliyor. Bir iki dakika daha yalnız kalırsak ona her şeyi anlatabilirim. | Open Subtitles | أَحتاجُ بضعة دقائق أكثر لوحدها وأنا سَأكُونُ قادر على إخْبار كُلّ شيءِ. |
| - İstikamet 0-9-0... - 10 dakika daha. Olmaz, Howard. | Open Subtitles | ـ اعطنى 10 دقائق اضافية ـ كلا عد الآن هاوارد |
| Bu odada Edi ve Büdü'yle bir dakika daha kalmaya tahammül edemem. | Open Subtitles | لا استطيع تحمل الجلوس دقيقة اخرى في هذه الغرفة مع هذان الاثنان |
| ve pilot bir kaç dakika daha dedi. | Open Subtitles | والطيّار قال للتوّ بأنّ هذا التوقف سيكون لبضع دقائق فقط |
| 15 dakika daha Pelham? 15 dakikacık? | Open Subtitles | ماذا عن 15 دقيقة إضافية يا بيلهام مجرد 15 دقيقة إضافية |
| Beş dakika daha veriyorum. | Open Subtitles | أنا سَأَعطيه خمس دقائقِ أكثرِ. |
| Bakın, eğer ne kazandığınızı öğrenmek bir kaç dakika daha verirseniz, eminim pişman olmayacaksınız. | Open Subtitles | انظر ، إذا أخذت دقيقة فقط للاستماع لما لديّ أنا متأكّدة أنّك لن تأسف لذلك |
| Şehriyeleri et suyunda birkaç dakika daha tuttuktan sonra çıkartacaksın. | Open Subtitles | اترك المعكرونة على الموقد لدقيقة أخرى ثم ارفعها. |
| Şu sallanan, gıcırdayan, sızdıran teknede bir dakika daha kalamazdım. | Open Subtitles | لم أستطع أخذ لحظة أخرى بذلك الحوض المتسرب المتكسر المزعج |
| Çünkü eğer bir dakika daha gülümsemek zorunda kalırsam kusacağım. | Open Subtitles | لأنني لو أضطررت للإبتسام لدقيقة إضافية فسوف أتقيأ. |
| Beş dakika daha verin lütfen. | Open Subtitles | أيمكنك أن تعطينا 5 دقائق إضافيه من فضلك؟ |