Son 50 yıldır beş dakikada bir aynı şeyi yaparlar... | Open Subtitles | ولكنه يحدث كل 5 دقائق خلال ال 50 سنة الأخيرة |
Seni kör yarasa. Her beş dakikada bir sıçmıyor herhâlde. | Open Subtitles | أيها الأعمى لا يمكنها أن تقضي حاجتها كل خمس دقائق |
Çalışıyorum, beş dakikada bir televizyonu kapat diye işimi bölüyor. | Open Subtitles | أحاول العمل, تقاطعني كل 5 دقائق لتخبرني أن أطفىء التلفاز |
12:30'da temasa geçmeye çalışacağım ve ondan sonraki her 15 dakikada bir. | Open Subtitles | على رحلة رقم1055. سأحاول الأتصال في 12.30 وكل 15 دقيقة بعد ذلك |
20 dakikada bir kontrol noktaları hakkında bilgi veriyorlardı, kaybolan konvoy vermedi. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يتصلوا بنقطة التفتيش كل 20 دقيقة ولم يفعلوا |
Sonrasında ise tam olarak yedi buçuk dakika sonra da iki tane daha getir, sonra da içimizden birinin sızana kadar her beş dakikada bir iki tane daha. | Open Subtitles | و بعدها بسبع دقايق و نص بالظبط هتجبلنا كأسين كمان و اتنين كمان بعد كده كل خمس دقايق لحد ما واحد فينا يغمى على كسمه |
Ampütasyon sırasında iki dakikada bir vasküler kontrol yapmayı unutma. | Open Subtitles | عندما تقوم بالقطع كم بالتحقق من دورتها الدموية كل دقيقتين |
Hayatta kalmak için derin bir kelno'reem durumuna geçmiş olmalılar böylece kalp atışları dakikada bir veya ikiye kadar yavaşlamıştır. | Open Subtitles | ليبقوا أحياء, لابد أنهم وضعوا أنفسهم في حالة عميقة من الكلنوريم يبطئون نبض القلب لنبضة أو اثنان في الدقيقة |
Ne cüretle beni 10 dakikada bir arar ve sayısız mesaj bırakırsın? | Open Subtitles | كيف تجرئين وتطلبين رقمي كل عشر دقائق وتتركين لي رسائل لا تنتهي |
Her beş dakikada bir bu kornayı çalacağım ve erkekler sollarındaki masalara geçecekler. | Open Subtitles | سأطلق هذا البوق كل 5 دقائق وكل رجل سينتقل للمنضدة الموجودة على يساره |
-Biliyorum, şuraya bir bak. sanki her beş dakikada bir yeni bina yapılıyor. | Open Subtitles | أعلم ، أنظر إلى هذا المكان المباني كل خمس دقائق ترتفع وهي كذلك |
Evet, umarım her beş dakikada bir yakışıklı prensim ortadan kaybolmaz. | Open Subtitles | نعم،على أمل بدون أمير مسحور يختفي كلّ خمس دقائق بدون سبب |
Neden biliyor musun her 5 dakikada bir ben geleceğim. | Open Subtitles | أتعلم, يمكنك المشي كل خمس دقائق لتطمأن على إمكانية الجري |
Çünkü elma kadar prostatı var ve her beş dakikada bir işemesi gerek. | Open Subtitles | لانه يمتلك غدة بروتستات بمقاس التفاحة و يتوجب عليه التبول كل خمس دقائق |
Otuz dakikada bir girişleri ve bubi tuzaklarını kontrol edin. | Open Subtitles | تحققوا من الأفخاخ التي وضعت في المداخل كل 30 دقيقة |
30 dakikada bir insan hakkında çok fazla şey öğrenebiliyorsun. | Open Subtitles | تتعرف على الكثير من الأشياء حول الإنسان خلال 30 دقيقة. |
Her 88 dakikada bir, 16 teravat enerji Dünya'nın yüzeyine çarpıyor. | TED | تصل طاقة مقدارها 16 تيرا وات إلى سطح الأرض كل 88 دقيقة. |
Dünyada her 20 dakikada bir kişiye otizm tanısı konuyor ve dünyada en hızlı büyüyen gelişimsel hastalık olmasına rağmen bilinen bir tedavisi ya da çaresi yok. | TED | وعبر العالم, كل 20 دقيقة يوجد شخص جديد تشخص حالته على انها توحد وبالرغم من انه اسرع الاضرابات نموا في العالم لا يوجد له مسبب او علاج. |
Bakteri her 20 dakikada bir yeni bir nesil doğuruyor. | TED | يظهر جيل جديد من البكتيريا كل 20 دقيقة. |
Çünkü simultene tercüme güçlü konsantrasyon gerektirir, 30 dakikada bir, ikili rolleri değiştirir. | TED | ولأن الترجمة الفورية تتطلب تركيزا شديدا، يتم تبادل الأدوار من شخص للآخر كل 30 دقيقة. |
Her beş dakikada bir penguen gibi dönüyoruz. | Open Subtitles | أنتي تدورين كل 5 دقايق كالبطريق |
Her beş dakikada bir olacak mı bu? | Open Subtitles | هو كل 5 دقايق هانقف كدة؟ |
Otomatik pilotu birkaç dakikada bir rotayı, irtifayı ve hızı değiştirmesi için ayarladım. | Open Subtitles | لقد ضبطت الطيار الآلي على تغيير الوجهة و الإرتفاع و السرعة كل دقيقتين |
Son dakikada bir şeyi itiraf etmesinden korkmuş olabilirler. | Open Subtitles | هم كَانوا خائفون هو كَانَ ذاهِباً إلى أقررْ بالشيءِ في الدقيقة الأخيرة. |