| Tam bir beyefendi gibi davranacağıma söz veriyorum. Gözlerim sadece dalağında olacak. | Open Subtitles | أعدكِ سأكون رجل جيد ستكون عيوني مركزة على الطحال |
| Bildiğiniz gibi oğlunuzun dalağında yırtık vardı ve karındaki iç kanamayı ameliyathanede kontrol altına aldık. | Open Subtitles | أبنكم لديه تهتك في الطحال ونزيف داخل البطن وقد دخل غرفة العمليات لنتحكم بهذا الأمر |
| Bağırsağını incele. dalağında şüpheli bir şey yok. | Open Subtitles | افحصوا المعي - لا يوجد شيء يثير الريبة في الطحال - |
| İç kanaması var. dalağında yırtık olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | إن لديه نزيف داخلي، أعتقد أن طحاله قد انفجر |
| Kurşun muhtemelen dalağında. | Open Subtitles | الجولة هو على الارجح قدمت ضد طحاله. |
| Dediğine göre, dalağında sorun olabilirmiş. | Open Subtitles | وهناك مشكلة في طحاله كما يقول |
| Periton boşluğunda çok miktarda kan ile dalağında yırtılma var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الدماء في جوف الصفاق *الصفاق: غشاء يبطن جوف البطن من الداخل* وتمزق في الطحال. |
| dalağında ciddi bir yaralanma varmış. | Open Subtitles | لقد وجدوا تهتكا خطيرا في الطحال. |
| dalağında yırtık olan? | Open Subtitles | ذات الطحال المُمزق؟ |
| Bu, akciğer rezeksiyonu geçirmesi gereken Bay Javis dalağında kanama olan Bay Wallace değil. | Open Subtitles | هذا السيد (جارفيز), الذي يحتاج إلى استئصال رئة، وليس السيد (واليس) الذي يعاني من نزف في الطحال. |
| dalağında sorun yok demek ki. | Open Subtitles | لا بد أن طحاله جيد إذاً |
| Kurşun muhtemelen dalağında. | Open Subtitles | ربما بالقرب من طحاله |