"dalak" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطحال
        
    • طحال
        
    • الطحالي
        
    • طحالي
        
    • طحاله
        
    • الكبد والطحال
        
    - Ev kalbinin olduğu yerdir ayrıca karaciğer, dalak, ve barsaklarının olduğu yerdir. Open Subtitles و ايضاً الكبد و الطحال و الأمعاء الداخلية
    Pediatric pankreas transeksiyonu. dalak damarları ayrılmıyor. Open Subtitles تحويلة اخصائي الأطفال للبنكرياس لايمكنني فصل الأوعية الدموية في الطحال
    Altı dalak, iki mide, yarım bir beyin ama sıfır kalp. Open Subtitles ستة من الطحال معدتان , نصف عقل , ربما ولكن ليس قلباً
    dalak olayını o çözdü. Rahat bırak. Open Subtitles هو اللي اكتشف الشيء اللي في الطحال اترك مريضه له
    Yaralar: ciddi göz travması, dalak yırtılması akciğerde delinme kırık kaburga kemiği, iç kanama. Open Subtitles الإصابات، ضرر كبير بالعين طحال ممزق، رئة مثقوبة ضلع مكسور، نزيف داخلى
    Bağırsaklar, mide, dalak, karaciğer hepsi çıkarılmış. Open Subtitles الأمعاء المعده الكبد الطحال تم ازالتها بالكامل
    Ama inan bana o kadar önemli değil. dalak, safra kesesi, hepsi aynı. Open Subtitles لكن صدقيني ليس بالأمر الكبير الطحال , المرارة , كلها نفس الشئ
    Bilmiyorum. Bahse girerim dalak hastası kızdır. Open Subtitles لا أعلم أراهن أنها تلك الفتاة ذات الطحال
    dalak kanseri ya da Non-Hodgkin lenfoma'ya ne dersiniz? Open Subtitles ماذا عن سرطان الطحال أو أورام لمفاوية خبيثة؟
    dalak büyümesi ve karaciğer yetmezliği klasik A.I.P. bulguları. Open Subtitles تضخم الطحال وفشل الكبد هي الأعراض الكلاسيكية للبورفيريا الحادة المتقطعة
    Yani dalak özütü sana geldi. Open Subtitles لماذا لم يصبك ؟ أعني أنتَ من أصابه سائل الطحال
    Yeni araştırmalara göre tüm monositleri dalak üretiyormuş. Open Subtitles دراسة جديدة تثبت بأن الطحال ينتج جميع الخلايا وحيدة النواة
    Nasıl bir parça? Emin değilim ama yerine bakılırsa, ciğer ya da dalak diyebilirim. Open Subtitles من الصعب الحُكم ولكن بناءً على موقع القطع أظن أنها من الطحال أو الكبد
    Küçük bir kesik açınca, dalak kendi kendini iyileştirebilir. Open Subtitles عند التمزق الصغير يستطيع الطحال معالجة نفسه
    - dalak alınarak boşluğa yerleştirilmiş. Open Subtitles القنبلة في التجويف التي أنشأتها من إزالة الطحال.
    Kardeşinde dalak tramvası var. Karın bölgesi direksiyona çarpınca.. Open Subtitles أخوك لديه تهتك في الطحال وهذا ما لم نبحث عنه لأنه يحدث عادة
    Senin işinşe onları dalak, karaciğer ve... salğı organlarının içine koymak Open Subtitles يجب وضعهم داخل التربة بنفس مستوى الطحال والكبد والأعضاء المفرزة.
    Peki, gerek dalak anastomoz sol renal ven , bu yüzden onu bulalım . Open Subtitles سنحتاج إلى أن نفاغر الطحال إلى الوريد الكلوي لذلك يجب أن نجده
    Şimdi gidip kendime gerçek bir dalak bulacağım ve seninle o zaman görüşeceğiz. Open Subtitles سأحصل لي على طحال جديد ثم أركبه على أمعاء حديثة
    Evet, acil servisteydim ve acil bir apandisit ve rüptüre dalak vakasına girdim. Open Subtitles نعم, كنتمتوليالوهدة, و تم استدعائي في جراحة طارئة و طحال ممزق
    Yırtılmış dalak atardamarında c seviyesinde bir yara varmış. Open Subtitles الثالثة الدرجة من النواسير كانت الطحالي الشريان لتمزّق بالإضافة
    Merhaba, dalak ameliyatı olacağım ve sağlık sigortam olmadığını öğrendim. Open Subtitles أهلاً أحتاج إجراء عملية في طحالي و اكتشفت لتوي أن تأميني الطبي قد انتهى وقته
    12 yıl, 8 kat ve bir çöp tenekesi önce hasta kaburgalarını kırmış ve dalağını yaralamış kopan ufak dalak parçaları kan dolaşımına katılmış ta ki başka bir yere gidip yapışasıya kadar. Open Subtitles لقد كسر ثلاثة ضلوع وأتلف طحاله فانفصلت أجزاء منه ودارت بمجري الدّم حتّى استقرت وارتبطت بمكانٍ آخر
    Hafif tuzlu dalak etini koyunun bağırsaklarında doldurup servis ediyoruz. Open Subtitles إنه طبق كارليل ايها اللورد طعام شهي مصنوع من الكبد والطحال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more