Dişiler sadece açıktaki kayaların üstünde beslenirler ama daha büyük erkekler otlara ulaşmak için su altına dalarlar. | Open Subtitles | لا تتغذى الإناث إلا على الصخور المكشوفة لكن الذكور الأكبر حجما تغوص أسفل السطح للوصول للأعشاب |
Berrak yüzeyde salınıp, aniden dalarlar. | Open Subtitles | أراها تطفو على السطح ثم تغوص .فجأة |
Onları en sevdikleri taze yiyeceklere kadar götüren buz kütlelerinden aşağıya dalarlar. | Open Subtitles | ...تغوص من فوق كتل الجليد العائمة التي تنجرف حاملةً إياهم إلى ...مؤنٍ طازجة من وجبتهم المفضلة |
Geri çekilen buzun kıyılarında toplanıp morina balıklarını avlamak için dalarlar. | Open Subtitles | يتجمّعون عند حافّة الثلج المنحسر ويغوصون ليبحثو عن القُدّ القطبيّ والكبلين |
Su fıçısındaki mantar tapalar gibi aşağı yukarı sallanırlar ve karides, salyangoz ve balıkların ürediği güçlü akıntıların altına dalarlar. | Open Subtitles | في الأثناء، يتخبطون مسارهم كالفلينة على الأمواج المتكسرة ويغوصون أسفل التيارات القوية حيث يزدهر الروبيان والحلازين والأسماك |