Ve o ağacın büyük bir dalı vardı. Ve o daldan çıkmış... bir dal daha vardı ve o dalda bir yuva vardı. | Open Subtitles | وكـان على تلك الشجرة فرع " " وعلى هذا الفرع كـان هنـاك غصن |
Bunun ardından dalda sallananları bildirdiklerinde... ve birşeyde onlarla asılıydı. | Open Subtitles | بعد ذلك, فى وقت متأخر من الليل وصل تقرير ... و الفرع قد إهتز و كأن شىء يربطهم ببعضهم |
Şey, bu elma az önce şu dalda asılıydı. | Open Subtitles | اووه, حسناً كانت عالقة بهذا الفرع |
(Gülmeler) Maddenin ışıma yaptığı dalda, zehir yayan bir düzeneği tetikler ve Schrödinger ölür. | TED | (ضحك) في الفرع الذي تشع فيه العينة.. يؤدي ذلك الى إطلاق السم الذي يسبب موت شرودينجر. |
"Bir tomurcuk patladı üstteki dalda" | Open Subtitles | تفتح بُرعم على الفرع العالى |
O dalda, orada | Open Subtitles | على ذلك الفرع ..هناك |
Ama şu dalda oturuyordum. | Open Subtitles | جالساً على ذلك الفرع |
Bu soğuk kış gecesi o dalda. | Open Subtitles | على هذا الفرع الليلي البارد |
- Bir şeftali! Orada, dalda. | Open Subtitles | -خوخة، هناك، على ذلك الفرع ! |