"dallas'a" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى دالاس
        
    • لدالاس
        
    • في دالاس
        
    • على دالاس
        
    Böbrekleri Boston'a, ciğeri Dallas'a ve korneaları da Oregon'a götürüldü. Open Subtitles كِلاه ذَهبتْ إلى بوسطن، كبده إلى دالاس وقرنيته إلى أوريغون.
    Dallas'a bakışların pek babacan değil gibi. Open Subtitles أنت لا تنظر إلى دالاس نظرات الأب إلى ابنته.
    Ve Dallas'a geldiklerinde şöyle söylemişti: "Eğer Dünya üzerinde bir cehennem varsa, o da Dallas'tır." Open Subtitles وهم ذاهبوان إلى دالاس وكانت تقول إذا كان هُناك جحيم في الحياة فهو سجن دالاس
    - Yani gerçekten kendini BlueBell'i bırakıp Dallas'a taşınırken... hayal edebiliyor musun? Open Subtitles أعني , هل حقا تتخيل نفسك تغادر بلوبيل ؟ وتنتقل لدالاس ؟
    Danny, gelecek hafta Dallas'a döneceğini söylüyor. Open Subtitles داني يقول أنك ستعود لدالاس الأسبوع القادم
    Altı saatliğine Dallas'a indiler ve haberlere çıktılar. Open Subtitles وإنتهى بنا الأمر بالهبوط في دالاس لمدة ستة ساعات وظهرنا في الأخبار
    - Ona,Dallas'a varınca arayacağımı söyle. - Dallas mı? Open Subtitles أخبريه أنني سأتصل به عندما أصل إلى دالاس دالاس؟
    Todd Andersen, Dallas'a geliyor, yeterince açık mı? Open Subtitles تود أندرسن سيأتي إلى دالاس هل نحن متفقان؟ أحضر مؤخرته هنا
    Dallas'a gidip şu kayıp vampirin aranmasına yardım edersem Lafayette'yi bırakacak mısın? Open Subtitles إذن .. إذا وافقت أن أذهب إلى دالاس لمساعدتك في البحث عن مصاص الدماء المفقود
    Zaten havadayım Dallas'a gidiyordum ama yönümü değiştirebilirim. Open Subtitles أنا بالفعل في الجو، وكنت متوجه إلى دالاس ولكن يمكنني تحويل وجهتي
    Eğer beni ölmem için Dallas'a götürüyorsan, sorun değil. Open Subtitles حتى إذا كنت تريد أن تأخذ لي إلى دالاس للموت، ودفع غرامة.
    Yani eğer beni Dallas'a ölmem için götürüyorsan, götür beni. Open Subtitles حتى إذا كنت تريد أن تأخذ لي إلى دالاس للموت، يأخذني.
    Bu hafta sonu Dallas'a gidelim, olur mu? Open Subtitles لنذهب إلى دالاس نهاية الأسبوع ,حسناً؟
    Dallas'a gitmek isteyen sendin. Open Subtitles فهذا هو الهدف الرئيسي. وأنتِ من أراد الذهاب كل الطريق لدالاس.
    Başkan, onun Dallas'a Teksas ön seçimleri için saha çalışması yapmak için gittiğini söylemişti. Open Subtitles لكن الرئيس ادعى أنها ذهبت لدالاس لتجهز لانتخابات تكساس الابتدائية
    Eski karım birkça yıl önce tek kızımla birlikte Dallas'a taşındı. Open Subtitles طليقتي إنتقلت مع إبنتي الوحيدة لدالاس منذ عدة سنوات
    O konuyu halletmeye Dallas'a gidiyorum. Open Subtitles انا ذاهبة لدالاس للاهتمام بالامر
    Sonra uçağa binip Dallas'a gitti işte. Open Subtitles بعد ذلك ركبت على متن الطائرة لدالاس
    - Lavon, Dallas'a gitmemim seni delirttiğini biliyorum. Open Subtitles لافون , اعرف انك مرتعب من ذهابي لدالاس
    Fırtınanın dinmesini beklemek için Dallas'a acil iniş yapacağız. Open Subtitles ولكن علينا القيام بتوقف طارئ في دالاس لننتظر انتهاء بعض العواصف الرعدية
    Wichita'ya inmeden Dallas'a uğruyor. Open Subtitles تتوقف في دالاس قبل الذهاب إلي ويتشيكا
    Sizi sabah 8'de Dallas'a ulaştırmak da benim görevim. Open Subtitles ومن مهمتي لتحصل على دالاس قبل 08: 00

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more