"damascus'" - Translation from Turkish to Arabic

    • دمشق
        
    Bize, Damascus'a giden Paul'ün İsa'nın sesini duyduğu öğretilmişti. Open Subtitles ،في طريقه إلى دمشق سمع صوت المسيح كان مغرقا ً بالحقيقة لدرجة أنه وقع من على حصانه
    1986'da Damascus'taki Amerikan Elçiliği'ne yapılan saldırıyı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكر الهجوم عام 1986 على السفارة الأمريكية في دمشق
    Damascus bir şeyi istiyor. Onun minimum miktarını getirirsen seninle konuşur. Open Subtitles (دمشق) يهتم لشيء واحد فقط إذا وصلت لحدهِ الأدني، سيجلس معك
    Maryland'de Damascus, Germantown Aspen Hill. Open Subtitles ,دمشق,جرمنتاون اسبن هيل في ماريلاند
    Bize, Damascus'a giden Paul'un İsa'nın sesini duyduğu öğretilmişti. Open Subtitles ... "تعلمنا بعد ذلك أن "بول ،في طريقه إلى دمشق سمع صوت المسيح
    Ama, Onun Damascus'da olduğunu biliyorsun ve resimleri gönderdi. Open Subtitles ولكنك تعلم انها في دمشق وارسلت لي صورا!
    Oh, Damascus yakınlarında Open Subtitles انه من خارج دمشق
    Sonra, iki yıl sonra, seni Damascus'ta yakaladım. Open Subtitles ،ومن ثم، بعد سنتان "إلتقيت بك في "دمشق
    Damascus bizimle yarın görüşmek istiyor. Ertelersek, sorular soracaktır. Şüphelenecektir. Open Subtitles لكن (دمشق) مستعد لمقابلتنا غداً لو قمنا بالتأجيل سوف يشك بالأمر
    Damascus parayı alınca sistemine gireriz, Percy'nin hesabını buluruz ve boşaltırız. Open Subtitles حسنٌ، حينما يقوم (دمشق) بإفراغ المال سندخل نظامه ونجد حساب (بيرسي) ونفرّغهُ
    Damascus, varlıklı bir yatırımcı bekliyor. O kişi de ben olacağım. Open Subtitles (دمشق) سيتوقع مستثمر ثري سألعب دور ذلك المستثمر الثري
    Damascus transferi yaptı. Percy'nin hesabını bulamadın mı? Open Subtitles لقد قام (دمشق) بالتحويل أوجدتِ حساب (بيرسي) بعد؟
    Affedersiniz. - Bay Damascus burada beklemenizi istedi. Open Subtitles أستميحك عذرًا، السيّد (دمشق) طلب منك الإنتظار هنا
    Damascus çantayı kuryesine verecekti, demek ki kurye kadın olmalı. Open Subtitles (دمشق) كان يعطي الحقيبة لساعيهِ، لابد أنّها كانت هي
    Damascus bizden hamiline tahvil istedi çünkü küçükler ama senin de dediğin gibi ABD'de yasadışılar. Open Subtitles (دمشق) أرادنا أن نأتيه بالسندات لأنّها صغيره ومحمولة، لكن كما قلت إنّها غير شرعية فى أمريكا
    Damascus'un yaptığı şeyi gördüğümde çok geç kalmıştım. Open Subtitles بحلول الوقت رأيت ما كان يفعله (دمشق)، كان قد فات الأوان
    Damascus, Percy'i ve Interpol'ün en çok arananlar listesinin yarısını dolandırdı. Open Subtitles (دمشق) خدع (بيرسي) ونص قائمة مطلوبي الإنتربول
    Benimki Damascus Kapısı. Open Subtitles بوابه دمشق هي مفضلتي
    Damascus kapısından girdiğinizde... Open Subtitles حينما تدخل من بوابه دمشق
    Damascus'da lazanya kıtlığı başlamış. Open Subtitles هناك نقص فى اللازانيا فى دمشق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more