"damien'ı" - Translation from Turkish to Arabic

• داميان

Bugenhagen'in Damien'ı öldürmesi için kardeşine hançerler verdiğini biliyor muydun?
هل علمت أن بوجنهاجن قد أعطى أخوك خناجر لقتل داميان ؟

Ama Robert kilisede Damien'ı bıçaklamaya çalışırken vuruldu.
الشئ الوحيد هو أن روبرت تم أطلاق النار عليه فى الكنيسه.. بينما كان يحاول طعن داميان

Damien'ı kafana taktın. Bu seni hasta ediyor.
داميان قد أستحوذ على تفكيرك و هو ما يجعلك منزعجا

Gordinski, Damien'ı evine götürdüğümü söyleyenin sen olduğun anlattı.
غوردينسكي قال انك من قلت انني اقللت داميان للمنزل

Şu Damien'ı bulmak gerek. Nerede oturduğuna bak.
نريد أن نعثر على هذا الـ"داميان", لنرى أين مكانه.

Sana Damien'ı baştan çıkarıp Jenny'ye yakalatma planını söyledi mi?
هل كلمتك عن مخططها في إغواء داميان) وإستدراج (جيني)؟ )

Hayır, Ben Damien'ı kastetmiştim.
أنا أعنى بالنسبه ل داميان

- Kardeşinin Damien'ı öldürmek istediğini biliyorsun.
- أنت تعلم أن أخاك حاول أن يقتل داميان

Kardeşin Damien'ı öldürmeye çalıştı.
أخوك حاول أن يقتل داميان

Niye Damien'ı istiyorsun?
.. لماذا تريد داميان ؟

Biri Damien'ı öldürdü.
احدهم قتل داميان

Lily, Damien'ı hatırlıyorsun, değil mi? - Evet, tabii ki!
{\pos(192,210)}تتذكرين (داميان)، أليس كذلك؟

Kendine ilaç olarak Damien'ı seçmiş olabilirsin ama görünüşe göre bu aşk sağlığa zararlı.
ربّما (داميان) خيارك في المخدّرات لكن يبدو أن هذا الحب يمكن أن يكون دواءاً سيئاً

Haftalardır ilk kez Damien'ı düşünmemeyi başardım ve daha da uzun zamandır ilk kez mutlu oldum.
إنها أول مرّة منذ أسابيع صرت قادرة على عدم التفكير في (داميان)، وأوّل مرّة منذ وقت طويل لم أكن فعلاً سعيدة

Ama ben Damien'ı herkesten iyi tanıyorum.
ولكنني على دراية بـ(داميان) أفضل من أي أحد آخر

Damien'ı öldürmeye gelmiş. Daha neden göndersinler ki?
إنها هنا لقتل (داميان) فلماذا أرسلوها سوى لهذا السبب؟

Bunu nasıl durduracağımı söyle bana... Anneni, Damien'ı.
أخبريني كيف أوقف هذا والدتك (داميان)

Pekala. Ancak, Damien'ı kurtarabilmenin yegane yolu bu rahibenin nerede olduğunu bana söylemen.
ولكن الطريقة الوحيدة لإنقاذ (داميان)

Damien'ı hatırlıyorsun, değil mi? Geçerken uğramış.
تتذكرين (داميان)؟

Memurlar Damien'ı getiriyorlar.
الشرطة تجلب (داميان) الآن