Önemli danışmanlardan biri de sattığı mortgage kağıtlarının kaybedeceğine oynayan Tricadia'yi denetleyen Lewis Sachs'tır. | Open Subtitles | الرئيس السابق للجماعة الضاغطة فى جولدمان و أحد كبار المستشارين هو لويس ساكس الذى أشرف على شركة تراكيديا |
Günlük yönetim işlerini yürütmeleri için tecrübeli danışmanlardan oluşan bir heyet göndereceğiz. | Open Subtitles | ثق بي , فنحن سنرسل وفد من المستشارين ذوي الخبرة ليتولوا أمر الحكم اليومي |
Buradaki danışmanlardan birinin ismi bu. | Open Subtitles | أحد المستشارين هنا، ذلك اسمُها. |
Selam, ben Dave Mckey, buradaki danışmanlardan biriyim. | Open Subtitles | "مرحباً, أنا "دايف مكّي أحد المستشارين هنا |
Sen Anna'ya en yakın olan danışmanlardan birisin. Bu seni grubun en büyük umudu yapıyor. | Open Subtitles | أنت أحد أكثر المستشارين قرباً من (آنا) هذا يجعل منك الأمل الأكبر للرتل |
Birincisi, ki birinci olmasının sebebi var, arabadan çıkarım bu seni havaalanına götürür ve Miami'ye döndüğünde Gio'ya hapiste nasıl hayatta kalınacağını öğreten danışmanlardan tutmasını söylediğimi söyle. | Open Subtitles | اولا وهذا له هدف انا اخرج من السيارة وهذا الشخص يأخذك للمطار وعندما تعود الى ميامي تخبر (جيو) اني قلت له ان يوظف واحدا من اولائك المستشارين |
danışmanlardan nefret ederim. | Open Subtitles | أكره المستشارين. |
- John, Çin'de olacak olan bir baraj projesinde çalışmak için şirketimden dış danışmanlardan oluşan bir ekip istihdamı istedi. | Open Subtitles | أراد (جون) من شركتي توظيف فريق من المستشارين الخارجيين للعمل على مشروع سد صيني. |