"dan öğrendiğim" - Translation from Turkish to Arabic

• تعلمته من
• تعلمتها من

Amanda'dan öğrendiğim şeyin şaşırtıcı yanı, birçoğumuzun 3B baskıya bakıp kendi kendimize bunun geleneksel metotların yerine geçeceğini söylememiz.
الأمر العظيم عما تعلمته من أماندا هو أن كثيرا منا ينظرون للطباعة الثلاثية الأبعاد ونقول لأنفسنا أنها ستستبدل طرقا تقليدية.

Ve FBI'dan öğrendiğim tek şey, ...bize inanmadığınız.
" و ماذا تعلمته من قتال الـ " إف بى آى أنتم لا تؤمنون بنا و نحن لا نؤمن بكم

İsa'dan öğrendiğim bir şey varsa o da şudur;...
أن كان هناك شيء واحد تعلمته من المسيح,

Oğlum George'dan öğrendiğim bir deyim bu, kendisi orada, izleyenler arasında oturuyor.
هذه الجملة التي تعلمتها من ابني جورج, الموجود حاليا معكم

- Kramer'dan öğrendiğim bir numara.
هذه خدعه تعلمتها من كرايمر

Evet, Dr. Brennan'dan öğrendiğim her şeyi, hafızaya almaya çalışıyorum.
اوه . نعم , انا فقط احاول الالتزام تذكر كل شي . هذا تعلمته من د.برينان .

(Alkış) Yo-yo'dan öğrendiğim şu, eğer büyük bir tutkuyla yeteri kadar çabalarsam imkansız diye bir şey yoktur.
(تصفيق) ما تعلمته من يو يو، انه إذا بذلت الجهد الكافي مع العاطفة الملائمة فسيختفي المستحيل

Carl'dan öğrendiğim bir şey varsa, o da bazı riskleri göze almaktır.
مهلاً (إن كان هنالك شيء واحد تعلمته من (كارل فهو أن أخاطر قليلاً

Bu, Karl Rove'dan öğrendiğim küçük bir şey.
هذا بعض الشيء الذي تعلمته من "كار روف"

Eğer Tim Gunn'dan öğrendiğim birtek şey varsa, o da, tüm zamanlar aslında moda içindir.
, ان كان هنالك اي شئ تعلمته من تيم قين فهو , دائماً هنالك وقت للأزياء لا !

Hannibal'dan öğrendiğim bir şey varsa, yalanlar ve gerçeğin simyasıdır.
ثمة أمر تعلمته من (هانيبال) وهو كيمياء الأكاذيب والحقائق

Booth'dan öğrendiğim bir şey var, o da kendimi sorgulamak.
(شيء قد تعلمته من (بووث هو ان اسأل نفسي

"Ekstrem Yumruklar"dan öğrendiğim hareketleri yapıyordum.
-لم أكن أفعل إلا حركات تعلمتها من (الملاكمة القصوى )

Clay Aiken'dan öğrendiğim ufak bir numara. - Ne?
( هذه الخدعة تعلمتها من رجلى ( كلاى إيكن - ماذا ؟

Bu Henry Winchester'dan öğrendiğim küçük bir numara.
خدعة صغيرة تعلمتها من (هنري وينشستر).