Bu sabah Messina'dan duydum. Gözler onların ve bizim üzerimizde. | Open Subtitles | سمعت من مسينا هذا الصباح هناك مراقبة كثيرة عليهم وعلينا |
Jorgenson'dan duydum ona da çoban Stevenson Toldstadt'lı bir balıkçının Johann'ın kendisinin onu gemiye koyduğunu gördüğünü söylemiş. | Open Subtitles | أنــا سمعت من (يورجنسن), الذى سمع من (ستيفنسون) راعى المواشى, الذى تحدث إلى (تولدستات) صياد السمك, |
Bugün adamım Roy'dan duydum | Open Subtitles | سمعت من رجلي *روي* اليوم. |
Hayır, Josh Weinstein'dan duydum, amına koyduğum. | Open Subtitles | كلا، سمعتها من (جوش واينستين) أيّها المستمني |
Ben Michael'dan duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتها من لقد سمعتها من |
Kenna'dan duydum ama annen herkese söylüyor. | Open Subtitles | سمعت من (كينا)، لكن امك أخبرت الجميع |
Kendisi söylemedi. Abbott'dan duydum. | Open Subtitles | سمعت من أناس آخرين (آبوت) |
Kendisi söylemedi. Abbott'dan duydum. | Open Subtitles | سمعت من أناس آخرين (آبوت) |
Sheldon'dan duydum. | Open Subtitles | (لقد سمعتها من (شيلدون |